Bir şarkı çalınır, bir şeyler gelir geçer ağırdan,
dökülür geçmişten:
Bir zamanlar sırtımızda parkalar,
ayağımızda bol bağcıklı postallarımız,
bir nefes kalan ucundan tüten dumanıyla,
bakardık bu dağlara.
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik



