Para üstü Şiiri - Yorumlar

Muharrem Akman
675

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Ufak tefek üflesen yıkılacak denilen üzerinden aynı ceketi yaz kış çıkarmayan bir adamdı. Belki de ihtiyarlık çağına bile girmişti ama küçük cüssesi ile arkasından bakıldığında çocuk profili veriyor du. Çalıştığı hızar atölyesinde ne zamandır çalıştığını ne kendisi ne patronu biliyordu. Sağdan soldan ya bu adama nasıl ekmek veriyor bu patron diye laflar patronun kulağına gidince önce okkalı bir küfür edip sonra onlar gibi yüz adama değişmem Yusuf'u diyerek Yusuf'un hakkını teslim ettiğini duyuyorduk . Zaten atölyenin kenarına yatacak yerini de ev niyetine kullanıyor hem çalışıp hem gece bekçili yanı sıra etrafın temizliğini de üstlenmişti . Küçük çapta fabrika sayılabilecek iş yerinde bazen 15 bazan bazan 30 za kadar çıkabilen işçi sayısı Beş'e Altı'ya kadar düşebiliyordu. Orman işletmesinden gelen tomruklarmal sahibinin isteğine göre tahta kalas beşe on beşe beş veya üçe üç olarak kesiliyor civar illere en cok ta Ankara İstanbul a sevk ediliyordu
Köyümüzün ilk kamyon sahillerinden başta muhtar olmak üzere beş altı aile de bu görevi üstlenmişti. Sonraları bu kamyonlar köy ile kasaba arasında yolcu taşımacılığı yapmaya başladı. Yusuf çok sık olmasa da ayda yılda bir kere köyüne giderek ana babasıyla hasret giderir hem köy özlemini gidermiş olurdu. Kereste atölyesinden izini sadece köyüne gitmek için alırdı. Çoğu zaman 10/12 km yolu yürüyerek gidip gelen Yusuf kasabanın pazarı olan günlerde kamyonlara yolcu olarak binerdi.
Köyünde erkeklerin tamamına yakını bir ay maden ocaklarında çalışır bir ay köyde dinlenip tekrar maden ocaklarna çalışmaya giderlerdi. Gençliğine adım atarken her köylüsü gibi o da maden ocaklarında çalışma hayali kurarken, bir yandan da akranları ile beden olarak aynı gelişmeyi göstermeyince, kendi kendine üzülüyor ama kimseye de derdini açmıyordu taki askerlik çağına girince askere alınmayıp askerlik yapmaya uygun değildir raporu alana kadar... Artık madencilik hayali yok olmuş köyde ailesi ne iş gösterirse onunla meşgul oluyordu. Zaten maden ocaklarında büyüklerinden duyduğu anlattıkları o kadar iç açıcı şeyler değildi... Bir keresinde babasından Gruzu patladığını 32 işçinin ocakta yanarak can verdiğini duymuş o günden sonra ne zaman maden ocakları ile ilgili konuşma olsa korkudan oradan hemen uzaklaşırdı... Tomruk arabalarının yolcu taşıma sırası gelen kamyon kasasında yerini aldığında anası için aldığı bir iki parça Öteberiyi yanından bırakmadığı çuvaldan yapma torbasını kasa ile ayakları arasına sıkıştırdı. Köyden pazara gelenlerin tamamı kamyona binince şoför kamyon kasasına çıkıp yolcu ücretlerini toplarken sıra Yusuf'a geldiğinde ondan aldığı tam yolculuk4 parasının üzerini vermedi, bu 3. ncü olarak başına geliyordu, ne sesini çıkarabildi, ne parasını isteyebildi. Parasının üstünü geri alabilmek için kendi kendine tam yolcu parası verdi köyün so kadar gidecek sonra altı yedi km geriye gelecek öyle de yaptı.. son mahallede kamyondan inen Yusuf kimsenin kendisine soru sormasına fırsat vermeden eline torbasını alıp bildiği dağ yolundan kestirme olarak köyüne doğru yürümeye başladı..

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta