Bir bıçak saplanır…
Ta can evine.
-Baba! Almadın mı,
Hani?
Yaklaşır eşi,
Gözleri duman duman;
-Bir de söz vermiştin!
Çocuk nasıl üzgün?
Evet …
O üzgün, bu üzgün,
Çocuk üzgün,
Anası ondan üzgün de
Baba zevkten dört köşe sanki…
Kanat takıp uçacak,
Neredeyse…
Yani; bir imkân vardı da mı, kullanmadık?
Veresiye bile olsa,
Verdiler de mi, almadık?
Üst üste yığdığımız kuleler;
Yıkılmasın diye mi; el vurmadık?
‘Degil‘ değil mi?
Hatta ‘degilin yanında ki de degil’…
Öyle değil mi?
Tek sorun: Yokluk…
Hangi yokluk? Demeyin.
Dünya’da, bir tek yokluk vardır:
Her şeyi alır,
Her şeyi bulur,
Hatta: herkesten akıllı bile olursun,
Oğlun: bir şey isteyip üzülmez,
Eşin: söz verdin diye dövünmez,
Esnaf: arkandan gönderir:
Yan gözle baktığını…
Senet, kürek, ne demek?
Hatta:’Canın sağ olsun’lar…
Evet! Bu cennet nerede?
Sakın sormayın!
Burada, yanı başınızda…
Mutluluktan başka: her şeye gücü yeter.
Hatta: mutsuzluğu bile azaltır.
İsteyen alsın!
Ama tek şey isterim:
Sevgiler temiz kalsın…
21 AĞUSTOS 2012
Ali Ulvi Şahin
Kayıt Tarihi : 9.11.2013 15:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!