Bomboş koca bir duvar
Yeşilini kaybetmiş yalnız bir ağaç
Tek bir bank ve buruk bir kadın
Tüm bunlara eşlik eden siyahı beyaza karıştıran
Bir dal sigara azı içilmiş çeyreği kül olmuş
Tüm o baskı ve yaptırımları ayak altına alınarak
Dışa vurabilmiş tek bir dal...
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bana Melih Cevdet'in; Gelinlik Kızın Ölümü'ndeki kızı anımsattınız.
Dayanan dayanır, yağsız bulgular ve ahlat,
Gençleri alır ölüm ilk ağızda,
Sabah yıldızının uğrağı.
Böğürtlensiz mezarlığa vardığımızda,
Bir melek lale sümbül dikiyordu,
Lalelerden birini aldı adam,
Girdi kızının mezarına,
Sarıldı, öptü, bıraktı laleyi sonra,
Kefenin üstüne, uykusuz.
Yedi çocuğu gömülüymüş, söylediler,
Bizi aç bırakan bu toprak
Açlıktan ölenlerle beslenir, dediler.
Dönüşün bir kişi omuzladı tabutu,
Toz toprak içinde vardık kahveye,
Yaşlı adam doğru çeşmeye gitti,
Elini yüzünü yıkadı konuşarak
Kendi kendine, duasız, bir tanrı gibi.
Çok teşekkür ederim, sizin de yüreğiniz dert görmesin...
Yüreğin dert görmesin Evîn!
Esrimiş bir başla, yorgun bir beden,?
Vurgun yemiş kalbim, bir şey bilmeden, ?
İsmine adanmış, şiirlerimden,?
Nasıl beste olur, sen olmayınca. (Akrostiş)
Çok teşekkür ederim, sizin de yüreğiniz dert görmesin...
çok teşekkür ederim bundan çok mutlu oldum
Şiirinizi
beğeni ile okudum
güzel demişsiniz
dilinize sağlık
çok teşekkür ederim bundan çok mutlu oldum
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta