Papatya mevsimiydi kestim bileklerimi
Aktın damarlarımdan, ince bir iplik gibi..
Toprağı suvarılmış bir kapı önü idim;
Düştün, ter ter üstüme; musalla taşı gibi..
Oysa, nasıl sevmiştim.. Sevdam yazıya gelmez
Her telinde saçının, canım var.. Kalbin bilmez
Bir kez baksaydın eğer.. gözlerime.. yalansız;
Görürdün, göz içlerim.. Senden öte yürümez…
Daha sevişmemiştik.. Yüzün yoktu yüzümde
Elin uzaktı daha.. Yoktu elin, elimde…
Fakat nice şairin yazdığı o dizeydin;
‘Henüz hiç söylenmemiş..’ Sen! çığlıktın içimde..
Çılgına çevirmiştim alaca sabahları
Çünkü güneşten önce toplardım ışıkları…
Aklım fikrim bir sendin, bir sendin kâinatım;
Atlıkarıncalara, bindirirdim kuşları…
Uzun yollar yürürdüm… yorardım nice yolu
Her izm’mim sendin benim, her ist’im sana doğru…
Çift serum ve oksijen üstündeyken babamın;
Ben bir deli rüzgârdım.. eserdim.. sana doğru…
Yalnız günü, haftayı, ay ve yılı değil haa…
Akreple yelkovanın durduğu yer, aklımda…
Tekmil ışıklar sönmüş… Yağmur, çatı delendi;
Ve biz.. girdik.. iç içe.. pozitiftin kanımda…
Sonsuz denizlere eş, mavi nefesin vardı
Saçların ipek yelken… şiirlerle dolardı…
Kim bilir kaç mevsimden damıtarak getirdin;
Dilin, ağzım içinde… iklim iklim.. bahardı…
Sevdan! kardeşsiz doğum.. Hiç yoktu ikincisi
Yokluğunda kırıldı… Her kelime hecesi…
İnsan kadar en eski şarkıydım tabletlerde;
Islıklarla büyürdü… yüreğimin telleri…
Kâğıtlarda takvimler, yazsın ne yazarlarsa
Varsın yırtılsın sema, nereden yırtılırsa…
‘Manda gönü değil bu.. yürek’.. dedi ya şair;
Kopsun melun zemberek… nereden kopacaksa…
Boynun sülün boynuydu, ak bir zambaktı etin
İçtikçe susardım ben, yaz güneşiydi terin…
Bin yıldır tedavisi mümkünsüz bir yaraya;
Cerrahsız bir hayattı, yüzümde memelerin…
Ben ki yanmak isterdim.. Gör ki yanıldım sende…
İpi kopmuş uçurtma.. Düştükçe.. düştüm sende...
Kendi elimle attım yüzüme tokadımı;
Zerre kadar bir iz yok… Ellerinden yüzümde…
Pişman değilim fakat… hep… öğretendir insan…
Ve bir dershane hayat.. deneyim nehri akan…
Çok pahalı olsa da kimi zaman dersleri;
Bedeli.. ödenmiştir… mührü şahittir ferman …
Papatya mevsimiydi kestim bileklerimi
Sevdan canımda kurşun, ben erittim kendimi…
Sıcak sulara döktüm beyana varsın halim;
Ve kırk tas’la ‘Kırkladım’; En evvel ellerimi…
Kayıt Tarihi : 20.3.2007 01:55:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Bülent Fevzioğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/03/20/papatya-mevsimiydi-kestim-bileklerimi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!