Ayvazovski’ yi bilir misin sen sevgili?
Hani o büyük ressam.
Hani o Rusya da kopan fırtınalardan kaçıp da,
İstanbul’a sığınan.
Hani o denizlerin, dalgaların,
Fırtınaların ve gemilerin ressamı.
İşte o Ayvazovski yaşasaydı bu akşam,
Bizimde resmimizi yapardı;
Senin ve benim.
Sen deniz olurdun, bende bir gemi.
Zaten öyle değil miydik sevgili?
Sen bir denizdin bana, bende sana bir gemi.
Sende yüzdürmek istemiştim ben, beni.
Eğer sen alabora etmeseydin, sendeki beni.
Dalgaların vardı bu gece;
Yıllanmış, birikmiş dalgaların.
Bulutlarla rüzgârların birleşmesini bekleyen,
Ve o sessizliğimde sesinle fırtınalar koparan.
Tayfaları umut olan,
Yelkenleri kim bilir hangi denizde,
Hangi fırtınaya yenilen,
Ve yenildikçe yenilenemeyen;
Halatları eski,
Direkleri Mecnun’un mezar başından kalan;
Beni boğmak, derinlerine almak isteyen…
Aldın sevgili,
Beni benden aldın,
Dibine çektin beni sularının.
Vurgun yemiş bir sünger avcısına yoldaş ettin.
Beni senden aldın.
Sen, seninlesin şimdi yine,
Başka gemiler bekleyeceksin.
Bilirim…
Ama ben ilkim,
Senin sularında boğulan,
Tutunmak isterken sana.
Ben ilkim,
Umut tayfalarının sevgi taşırken, sularına gömülen.
Ben hiçbir atığımı boşaltmak için gelmemiştim ki sana.
Sana sevgi mayalayacaktım oysa
Sana seni verecektim,
Sana yüreğimi sunacaktım,
Sana öyküler okuyacak,
Daha nice şiirler yazacaktım.
Ama olmadı papatya denizi,
Olmadı, başaramadık.
Ne sen beni anladın,
Ne de ben seni.
Anlamsızlıklara kurban verdik,
Ölümsüz zannettiğimiz sevgimizi.
Anlamını yitirmişken,
Bütün anlamlar;
Anlaşılmayan,
Anlatılmayan,
Anlatılamayan.
Anlamsızlıklara kurban verdik.
Ölümsüz zannettiğimiz sevgimizi.
Bilir misin ey deniz?
Şimdi bende bir deniz ölüsüyüm.
Mezarımı arama derinlerinde,
“ Deniz ölülerinin ” mezarı olmazmış…
Kayıt Tarihi : 8.4.2015 23:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!