O daimi parmaklıklardan öyle bıktı ki,
hiçbir şey barındıramıyordu bakışı.
Sanki binlerce parmaklık vardı.
Ve parmaklıkların ötesinde dünya yoktu.
Güçlü esnek adımların atılımıyla
küçücük çemberler çizmesi,
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.
Devamını Oku
İncecikten bir yağmur yağıyordu yollara
Yeni baştan yaşıyorduk kaderimizi
Sıcak bir kara sevda
Yüreğimizin başında bağdaş kurup oturmuştu;
Acımsı, buruk.




Yalnızca bazen gözbebeklerinin perdeleri
kalkardı sessizce. Gergin tutuk kaslar arasından
akan bir görüntü girerdi içeri,
dalardı yüreğine ve yiter giderdi.
**
vay be ...
aynen öyle diyesi geliyor insanın ..
fala mı bakıyorlar yoksa ..
*****
Güçlü esnek adımların atılımıyla
küçücük çemberler çizmesi,
büyük bir istencin felçli gibi durduğu
merkezin etrafında kudret dansı gibiydi.
*
panter ha
hiç böylee bakmamıştım ...
ilginç... ama böle bi ruhve yürek durumunu da ...
böyle bir şiirsel anlatım...
tam isabet olmuş ..
kutlamak gerekiyor ..
tebrikler çok güzel bir şiir tam puan
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta