Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben

Gökhan Barış Pekşen
133

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben

''Bu masalı yazdığımda fark ettim, çocukluklarımız aynıymış, birbirimizi sevmemize bir başkası mani olmuş, dinler gelmiş, gök yüzleri küçülmüş, beden büyümüş , kanlar aktıkça birbirimize saygın konuşmaya başlamışız, masalın sonu mutlu biter ya, ben hiç kusmadan öleni görmedim ..

Nasıl mı?
Ayak izlerimi takip edin ..
- Florance 1800

Mutlaka işkence aleti olarak edebiyatı kullandım sana karşı, sonra saygı duyuyorlar ölülere, öldün ya hani sende, oysa Tanrı onları umursamayalım diye üzerine basmamızı istiyor ..

Kitapların mezarlığı her zaman yanı başımda iken, Eco'nun uzun kitaplığı sadece seni kandırmak içindi ..
Yoksa birbirimize tebessüm etme sebebimizi, içtenlikle söylüyorum, tamamen bir başka birinde aradığımız sömürüden ibaret yoksa ben her gece erken yatarken Tanrı'ya; yarın sana inanırken tedbirli olacağım derdim ..

Yatak örtülerine verdiğin paraya karşılık az sevişiyordun sen ..

''Bu gece sırf seninle intihar ettim, kim öldü, kimin boynu kırıldı, bunu bilmeden yok olduk ya da olmadık, ya da gerçekten de mandalina ağaçları elmadan daha güzel olamayacağı için Adem'in kandığı gibi bende kandım sana ..
- Florance 1801

Ve yenilemek adına sözcükleri, bir kez daha bakıyorum yüzümün şizofren yalnızlığına!

Sana, sen olamamak nasıl bir kimliksizlik şimdi .. Kırık dallar gibiyiz yerlerde ve gövdemiz başkalarına ait bu coğrafyada ..

Antik Yunan'da en erken ölen çocuk kadar şanssızdım ..
Çünkü okuduğum tek kitap Tanrı'nın dünyaya gelmeden önce kime baba dediği ve sarılma ritüelini anlatan yazıydı ..
Ben Athena'yı senyörler Meydanı’nda asılan bir kadın olarak hatırlıyordum ..
Ve tekrarında uyanıp sabah olduğunda;
Günün doğuşunu izlerken penceremden seninle, ölmeden önce okuyacağımız tek kitap, Dante'nin Araf olmalı dedin, çünkü bizi yargılayan Tanrı'ya Tanrı olma şansını veriyorlar dedin usulca ..

''Şimdi hangi dört kitap yazacak öldüğünü!
.. Benim Tanrım öldü"
Sağ boynunun boşluğunda astım onu, ve arkama bile bakmadan kaçarken, otopsi olacağı gün tekrar dirileceğimi sandım ..

.. İsa kadar anlamlı bir acı çekiyorum, çünkü biliyorum, Günah dediğimiz şey Tanrı'nın eksiklikleriymiş meğer ..

''Sanırım Tanrı oğullarını aşktan uzak yaratıyor ..
O zaman soruyor insan, kızıyor da, neden G harfine bir çarmıh yapılmaz diye ..
- Florance 1802

İnsanların sanat eserlerini kendini sergilemek için astıklarını fark ettiğimde, Sartre Duvarı'ına asacak, kaç Simone De Beauvoire iç çamaşırı karıştırdı ki Giulia?
Oysa ben nasılda istemiştim,
Tanrım olmalısın, ibadet etmeli, kulluk yapmalıydım her bir hücrene ..
Ah şu kıtalar arası yalnızdık dedin ve tekrardan kapattın dilimle ıslattığım zarfın kapağını..

Sınır ötesi, tanımsız ilk’lerde adanmalıyken sana, dudaklarımı en sapa en saklı yollarına sürgün etmeliyken,
ve sana
nasıl bir ilah olduğunu sana yaşatmalıyken,
Ruhumdaki fahişeye takı takıp gülüyordu Tanrı ..

Tamda o an;
Aynamdaki yansımamı izledim uzunca bir süre, sırtımdaki benleri fark ettiğim anda çıplak hissettim .. Kimse bir başkasına ait değildir dedi, ait olan ölü olandır ..

Biz canlı ve ölü olan hiçbir şeyi sevmemeliyiz dedikçe aklıma herkesin öykü karakteri gibi yaşamak isteyip, hiç duş alırken yalnız hissetmeyecek olması aklıma geliyordu ..

''Sonra Tanrı, çok uzaklaştı benden ..
Ve geceleri kendine sarılmak artık zulüm geliyordu bana!
Bende hep sevdiğime sarılırken, porselen bebekler kadar kırılgan sanırdım ..
Artık, dualarıma karşılık, makbuz alıyorum Giuli..
-Florance 1803

Sana senin olmadığın bir piyesin içinden seslenmek bedenimi boş bir mezara boşaltmak gibi ..
Oysa ki mezarın dibi sen kokuyordu, toprak kokardı tenin, Havva gibi sevmiştim seni ya,
annem gibi ..

Sana senin olmadığın bir piyesin içinden seslenmek bedenimi boş bir mezara boşaltmak gibi ..
Ojeli tırnakların hep bana hüzün verirdi, siyahlar hep bir sarılma, kırmızı ise birlikte sevişme hissi, sarı güzel tebessüm, gri salıncakları hatırlatır, bu yüzden her ayın 10'unda tüm el ayak tırnaklarımı çektirir, o gece rakıya ve kedilere veririm kendimi ..

Yeni insanlarla tanışamıyorum diye psikolog ile görüşmemi iptal ettim, kendimle ilgili bir sorunu anlatırken Peygamber Musa gibi oluyordum ..
Onun Tanrısı var ben Pessoa'yı yeni okumaya başladım bu gece ..

- Gökhan Barış Pekşen
- Photography / Lauren - Rabbit
- Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben
- 10022018

Gökhan Barış Pekşen
Kayıt Tarihi : 24.8.2018 15:29:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


''Sonra Tanrı, çok uzaklaştı benden .. Ve geceleri kendine sarılmak artık zulüm geliyordu bana! Bende hep sevdiğime sarılırken, porselen bebekler kadar kırılgan sanırdım .. Artık, dualarıma karşılık, makbuz alıyorum Giuli.. -Florance 1803

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Gökhan Barış Pekşen