Pandora Sokağı Çocukları Şiiri - Yunus G ...

Yunus Güzel
207

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Pandora Sokağı Çocukları

Daha sabahın körüydü,
ayaz vardı geceden...
Tan yeri ağırdan alıyordu.
Bulutsuz bir gökyüzünde,
solmuş birkaç yıldız,
güneşin aydınlığına gömülüyordu.
Soğuk bir sessizlik vardı,
Az sonra başlayacak gürültüye inat.
Sabah mahmurluğu üzerimde,
Dalgın yürüyordum kaldırımda.

Bomboştu sokaklar,
bir ben vardım,
bir de çocuklar...
Sokak çocuklarıydı, tanıdım onları.
Yığılmışlardı üst üste,
sarmaş dolaş.
Ahtapot gibiydiler,
çok başlı çok ayaklı.
Kördüğüm olmuşlardı,
sayamadım kaç yürekti.
Üşümüştü belli ki elleri ayakları.
Hedefleri tekti,
donmadan sabah etmekti.
Yürekleri gibi,
tenleri de sıcağa hasretti.

Elleri yüzleri kirliydi,
Kaybolmuştu renkleri
Yapış yapıştı,
her renkten uzun saçları
Bol pantolonları vardı,
ipten kemerleri...
Su yüzü görmemişti,
kirden kolalı gömlekleri.
Kocaman ayakkabılarda saklıydı,
çorapsız ayakları.

Sabahın körüydü,
ayaz vardı geceden...
Soğuk, sıyırdı beni düşüncelerimden.
Çocuklarsa soğuk kadar gerçekti.
Bir annenin canıydı onlar da bir zaman
Neler yaşadılar,
neler yaşayamadılar da kim bilir?
Kapıldılar bir rüzgara,
kuru yaprak gibi,
sokaklara savruldular
Sokakta bir aksesuardılar şimdi,
kaldırım taşından farksız...
Adları neydi,
nereliydiler?
Ne olmak isterlerdi büyüyünce?
-Sokak çocuğu olmadan önce...-
Ya şimdi,
şimdi hayal kurabiliyorlar mıydı?

Bütün meraklarım boşunaydı
Hepsi adaştı;
adları çocuk,
soyadları sokaktı.
Belliydi memleketleri;
kimi Pandora Sokağından...
Sun Sineması Sokağından kimi...
Büyüyünce ne mi olacaklardı?
Hiçbir fikirleri yoktu.
Zaten hayalleri de yoktu...

Soğuktu, geceden kalma bir ayaz...
Ağarmamıştı tan,
sokuldular biraz.
Hepsi kara kuruydu,
içlerinden biri daha çok...
Çocukluğuma benzettim onu
kara kuru bir çocuktum ben de...
Utandım,
unutmuşum üşüdüğüm soğuk geceleri.

Hava hala soğuk,
çocuklar derin uykuda...
Ne girerdi şimdi düşlerine;
-annelerinin sıcak kucağı herhalde.-
Umutları yoktu ya;
düşleri de mi yoktu?
Yoktu anneleri, babaları
yoktu evleri, oyuncakları,
okulları, arkadaşları yoktu...
O kadar çok şeyleri yoktu ki;
En zengin yokluğa sahiptiler.
Düşler de katılsa yoklar kervanına
ne fark ederdi...

Uyandı biri,
zeytin karasıydı mahmur gözleri.
Ürkek ve yorgundu,
kırılgan bakıyordu dünyaya.
Birleşti gözlerimiz,
işaret parmağım dudağımda...
Sus demiştim,
korkma...
Unutmuş olmalıydı,
beceremedi gülmeyi.
Yüzünün bir yanıyla,
güler gibi yaptı yalnızca...
Kaçırdık bakışlarımızı,
utanmıştık.

Günaydın demek geçti içimden.
Fersiz gözlerinden uzaktı aydınlık.
Ses versem,
paramparça olacaktık...

Daha sabahın körüydü,
ayaz vardı geceden...
Çiy düştü üzerine,
gül goncasına düşercesine...

Yunus Güzel
Kayıt Tarihi : 27.4.2003 14:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yunus Güzel