hayat denen bu yolda, kendimeydi tecavüzüm
kendimeydi isyanım, kendimi harcayışım...
değerlerim anlamsızdı, mecburi ortamlarda durmaksızın filizlenen inançsızlığımla
ve bedenimi tuzlu tırnaklarımla yolup
kaldırımsız aynada tozlu gülümseyişimdi tek gerçeğe yolculuğum
hayat denen bu kurguda, ışıklar içindeki senaryoya küsmüş
harflerin oynaşlığıyla dile gelen korsan feryatlarımdı
en dekorlu sahne repliğimi kanlar içinde söze getirdiğim
türküsünü mırıldanan inatlarımdı altın tepside sunulana
ve her sessiz anım sahne amirime sadakatimdi...
hayat denen bu çatıda etim artıyordu gözlere düştükçe
geçmişim değil, ben yok oluyordum
mecburiyetlerim bahanesizdi
ve doğurduğum canlar da benim değildi
hayat denen bu kıyıda gözlerimdi beni tek besleyen
herkesten sakladığım minicik bir lokma
dişimin kovuğunda saklanan arımla
hayat denen bu karmaşada çaresiz bir garibim;
sol memenin altında çarpanı hissedemiyorum artık...
ve
hayat denen bu komediye sözüm yok gayrı
kelimelerin anlamı yiteli çok oldu
çok oldu...
Kayıt Tarihi : 20.2.2008 18:53:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
*oyunlar arasına sıkıştırılmış sözsüz oyun.
![Zeynep Tavukçu](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/02/20/pandomina.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!