Nasıl düşerim çukurdaysam? Umurumda değil düşme korkusu. Neden hala orman görür rüyalarında çöl köpekleri? Kızkardeşim kokuyor, tecavüz haberleri. Size de öylemi? Yalnızlığımı abarttıkça çoğalıyorum, ısıtıyor beni. Yalan bir çocukluk giyiniyorum, göyneğim oluyor. Havai’de saat kaç diyesim geliyor. Der miyim? Ben konuşurum senin yerine, bir büyü/k olarak. Büyümek istiyorum desem… Boşversene, gel öl benimle.
Okumak istiyorum. Kendimi seviyorum. Neyini seviyorsun, yalan artığı? Ama kızlar, kabakçiçeği gibi açılıyorlar. Tenis iyi kalça yapar…
Affedersiniz! Korkunun olmadığı bir yer arıyorum, ucuz yollu. Fakirden çalma. Öl gitsin…
Braille’de nasıl yazılır ölüm?
Hayat bana hep dişsiz bir kadın gibi gülüyor. Ama neden tükürüyor? Bentderesi’ndeki genelevde biri, çamaşır ipine asmış kendini. Gecelik sanmışlar, ya da tersi. Canın incir mi çekti koçum? Devrim, genel/evden başlamalı. Pis sömürücüler. Kimler? Sus! Biber sürerler. Akraba mıdır, insan sülalesiyle, biber sülalesi? Kıllaşma cin/sel/lik her şeyin özü.
Bir polis köpeğini işten atmışlar. Karıştırıyormuş, elmayla, elmas kokusunu.
30.09.2007
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta