Adı martı,
kendi sanki gergedan.
Giderken toprağı,
hatta arş-ı alâyı sarsalayan,
uzun mu uzun beşik gibi sallayan..
Çayka* adlı trenda lüks kompartman.
Yorucu bir yolculuk ve Paltava*..
Düzenli temiz, küçük bir şehir,
yanıbaşında kıvrılıp akan nehir..,
Nüfusa yetmeyen fabrikalar..
Ucuz.., Sanki bedavaya çalışan,
ama güler yüzlü,
şikayetini haykırmayan insanlar.
Çabucak bitiveren işim,
alınan verilen adres ve isim..,
Tekrar görüşme dilekleri ile vedalaşma,
ama bişeyler eksik..
Bizdeki gibi helallaşma.
Dönüş için gardayım,
sağa sola bakmaktayım.
Beklenen tren, geçen zaman,
son dermanımla oturmaktayım.
Gelen geçen hayretle bakıyor..
Acaba dilencimi hasta mı,
sevgilisinden ayrılmış ta yasta mı,
yoksa dünyaya aldırmayan
uzatmaları oynayan..
Yadellerde bir garip yabancı mı.
Sabahın ilk ışıklarıysa,
bir günde bile özlenen
burunda tüten,
bıkılmayan, doyulmayan,
aziz İstanbulu hatırlatan..,
Sevgili Odessa*.
Cıvıl cıvıl uyumayan,
ne arasan bulduğun..
Sırasında mutlu,
sırasında hüzün dolduğun..,
Ama isteyince,
Karadeniz kıyısına inip,
iyot kokulu oksijeni içine çekip,
İstanbul hayâl ve hatıralarını..,
beynine, gönlüne doldurduğun,
Daha insanların, birbirlerinin
Gözlerini oymaya..,
Kuyularını kazmaya başlamadıkları,
sevgili Odessa.
Gönül genç içimdeki heves..,
Arkadiada* plajda,
ya da park Şevçenkoda* bir nefes..
Deribas* caddesinde
adını çağırıveren bir ses..,
Dönüp baktığında,
bir yanda kaçırdığın,
kaçırdığına yandığın..,
Ama baktığın yönde yakaladığın,
yakaladığında tarifsiz arzuladığın
emsalsiz güzellikler.
Kimi çılgın,
kimi yaşadığı sıra dışı gecenin ertesinde..,
Yürümekten yılgın.
Kimi yorgun,
benzi solgun..
Kimi yeni aşkının,
ve yaşayacağı hayatın o günkü sayfasının..,
Çoğalttığı adrenalin salgısının,
nedeniyle titreyip,
heyecanla tekleyip tökezleyip..,
Parke caddelerin,
yılların aşındırdığı yüzeyinde,
sahilden atılan
bir çakıl taşının deniz üzerinde..
Sektiği gibi gitmesinin..,
İçinde,
unuttuğunu sandığın
gönül kabartan duyguları,
galeyana getirdiğini farketmenle..,
Sadece kendi duyabileceğin,
haykırış mı, fısıldayış mı
Adını bilemediğin.
Kimi kendine övgü,
bazen dünyaya erken gelmene,
yakası açılmadık onlarca sövgü.
Oymalı ahşap kutudan,
rakkase kıvraklığı ile çıkan..,
Meditasyon adlı seni sarıp sarmalayan
tütsünün mavimsi dumanının..,
Ve tan vaktini yarılayan saatte,
yorulmamacasına birbirini kovalayan..
Seni kancalarına takıp,
tek merkez çevresinde
çekip çeviren,
akreple yelkovanın,
uyumlu eşliğinde..,
Tek yapabildiğin,
dalıp gittiğin hayallerin..
Gelecekle ilgili düşüncelerin.
Kayıt Tarihi : 4.2.2008 05:01:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çayka: Martı (Rusça) Paltava: Ukrayna'da, Karadenizin kuzeyinde bir şehir Odessa: Ukrayna'da, Karadeniz kıyısında bir şehir Arkadia: Odessa şehrinde deniz sahili ve plajlar semti Park Şevçenko: Yazar Taras Şevçenko'nun adı verilmiş bir park Deribas; Odessa'da, Taksim / İstiklal caddesi benzeri trafiğe kapalı cadde
![Enver Ertürk](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/02/04/paltava-da-bir-gun-ve-odessa.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!