İlker kaptan Tekirdağ limanı'na geldiğimizde ,gemimizi kıyıya yaklaştırararak demir atarak mola verdi.Burada bir kaç gün kalacaktık.Bir de ne göreyim,Semih aşçıbaşımız burda bizi bekliyormuş,nihayet mutfaktaki yemeklerin kalitesi de yükselecekti.Semih ustamız bu akşam iftarda Patlıcan kebap,pilav,cacık ve yermek sonrasına da güllaç yapacaktı.
Hem belki gemimize başka misafir de katılabilirdi.Akşama kadar zamanımız vardı,düşündüm ki hep beraber Malkaraya gidip Kemal eniştemizi bir ziyaret etmeden olmazdı,hem sevinirdi bizi gördüğüne.
Esma yine her zamanki zarifliğiyle gözlerimi kamaştırıyordu.Muhteşem bir görüntüsü vardı.Onu seyretmek İstanbul'u seyretmek gibiydi sanki,hani boğazı seyrederken insan gökkuşağını izler gibi olurdu ya.
Bakışlarımı yakaladığında gözlerimi kaçırıyordum,ona baktığımı anlasın istemiyordum.Saçları rüzgarda o kadar güzel uçuşuyorduki.Elif Esma'yı seyrettiğimi gördüğü anda muzurluğuna ,hemen çaktırmadan araya giriyor,görüş alanımı kapatıyordu.
Malkara sonrasında Çorluya da geçsemiydik acaba.Bilemiyordum acaba orayı da gezsek mi ?Akşama,iftara da çok az kalmıştı.Elif'in gözlerinde bir ışıltı vardı,Tekirdağı mı çok sevmişti,yoksa başka bir nedeni mi vardı anlayamadım ama?
Ve gökyüzünü
unuttu diye maviliğini dumanlar arasında
ve bulutları, o paçavralar içindeki sığıntıları
tutuşturacağım en son aşkımla,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta