Çok yorgunum, beni bekleme kaptan
Seyir defterini başkası yazsın.
Çınarlı, kubbeli, mavi bir liman.
Beni o limana çıkaramazsın... Nazım Hikmet RAN
Centrum Kaptan yüreğindeki duygusal alaboralar,ruhundaki med cezirlerin'' haydi artık açılalım maviliklere ''sesine kulak vererek; Ali ve İlker Kaptan'a palamarı çöz de gidelim der,ikisi de sağ koludur kaptanın.Tuzla tersanesinden masmaviliklere, boğaza doğru gemi seyahatine başlanır.Önce Pendik sahillerinde yavaş yavaş yol alalım diye talimat verilmiştir.
İlker kaptan ne de olsa kaptanın sağ koludur ve buraları avucunun içi gibi bildiği için dümene ilk o geçer.Centrum Kaptan masmavi sulara baktığında dalıp gider,dünü düşünür,gözleri dolar.Yaşadığı fırtınalı aşkı düşünür,ama dünde kalırsam bugünü ve yarını da kaçırırım diye mantığını kullanmaya karar verir.
Kimbilir belki hangi limanda nasıl biriyle karşılacaktır,bilinmez ki.Ahhh sevgili şimdi yanımda olsaydın ya keşke diye düşünürken,birden İlker Kaptan seslenir,’’kaptan salacağa geldik,kız kulesinde çay içer miyiz ?’’diye,tamam der kaptan,kıyıya demirleyelim, kız kulesine sandalla geçeriz diye,içi kıpır kıpırdır kaptanın.
Ne de olsa burda çay içmek İstanbul'u seyretmek çok güzeldi, sanki insan yaşadığını hissediyordu.Kız kulesinin efsanelere konu olmuş kavuşamayan aşıkların trajik öyküsü,mistik atmosferi ,ambiansı ve tam da ayışığının yakamozlarla denizde adeta kavuşurcasına buluşması,havai fişek gösterileri gibi rengarenk ortam karşısında,kaptan kendini şarkı söylerken bulur.
Uzanıp kanlıcanın orta yerinde bir taşa
Gözümün yaşları yüzdürürüm hisara doğru
Yapacak hiçbir şey yok
Gitmek istedi gitti
Hem anlıyorum hem çok acı
Tek taraflı bitti.
Ah İstanbul İstanbul olalı
Hiç görmedi böyle keder
Geberiyorum aşkınla
Kalmadı bende gururdan eser.
Bu şarkıyla birlikte iki damla yaş süzülür yanaklarından aşağıya,ilker hayrola kaptan ne oldu der,''gözüme toz kaçtı da'' diye cevaplandırır kaptan.....
Kayıt Tarihi : 17.9.2006 17:54:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu geminin benim hayatımdaki önemi çok büyüktür.5 yıldır Farmasi alanında, yurdun dört bir yanında; bire bir hastalarına şifa dağıtmaya çalışan....Gerektiğinde onların dert ortağı olan,Beyaz yakalılar ordusunun 23 bin neferinden biri olarak,havan'ın içine sevgisini,saygısını,hoşgörüsünü,empatisini ve şifayı ekleyerek,havan tokmağıyla onları güzelce emülsiyon haline getirerek, hastalara derman olmaya çalışan....Güzel yurdumun dört bir yanındaki meslekdaşımla, kendi mesleki sitelerimizde kurduğumuz internet ağıyla,birbirimizin sanki yanıbaşındaymışız gibi,katkılar sağlayarak, kurduğumuz bu hayal gemisi ile,neredeyse dünyanın her yerine,her limanına,her adasına uğrayarak.....Dostlukları,güzellikleri,sevdalarımızı paylaşarak, bu yazı dizisini devam ettirdik.Bundan sonrasında, bu geminin kaptanı olarak palamar gemimiz antoloji dünyasında yüzmeye devam edeceltir.Palamar bir sevdanın adı,düşlerin hayallerin,umutların gerçekleşme ihtimalinin sevdası......Palamar aslında gemileri limanlardaki baba direklerine bağlayan halatın ismi(Ati Kaptanın da emeği var bu gemide,kulakları çınlasın) .Palamarı çöz gidelim dedin; palamar çözüldü ama sen gelemedin sevgili........
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!