Pakradüni Ne Demek Şiiri - Necdet Erem

Necdet Erem
1570

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Pakradüni Ne Demek

Pakradüni Ne Demek

PAKRADÜNİ NE DEMEK
(Bizim dönme dediğimiz, Hıristiyanlık veya Yahudilikten dönme Ermenilermiş.)

Evet, kripto Yahudileri ve benzeri birçok ihanet şebekelerini okumuş ve duymuştum.
Oysa bunca zamandır Pakranudileri bu gün bir kardeşimizin yazmış olduğu makaleden ilk defa duyuyorum.

Amma ülkemizde din ve devletimiz üzerinde etkili ve yetkili odakların olduğu can damarlarımıza sirayet ettikleri ve bizdenmiş gibi hatta bizim için kurtarıcı rol ve konumlarda önümüze çıktıkları da tarih boyunca yaşanan acı bir gerçektir.

Bu acı gerçek sadece bizimle de sınırlı olmayıp, dünyadaki bütün az gelişmiş, gelişmekte olan ve geri kalmış milletlerin mahkum edildikleri ortak kaderleri olduğuna inanıyorum.

Bu habis örgütlerin varlıkları ve icraatları hakkındaki iddialar sağlam delillere dayanmalı, güvenilir kaynak ve aşınmamış isimler tarafından gündeme getirilerek, ütopik ambalajlarda hikaye vari sunumlarla ciddiyetine zarar verilmemelidir.

İçimizdeki UR’A neşteri vuracak kimse veya kurumların da habis UR'UN azıp vücudun tamamını ciddi bir şekilde tehdit edebileceği, ahtapotun bir iki kolunun kesilmesi sevincinin gafleti ile diğer kolları ile tahminlerin üstünde can acısı ve havli ile daha büyük ve daha ciddi tehdit oluşturacağı da unutmamalıdır.

Aysberg gibi düşmanını su üstünde görünen kısmından ibaret zannedip mücadele başlatanlar gerçek güç ve imkânları ile karşılaştıklarında geri dönüşü olmayan bir yola girdiklerini fark etmeleri karşısında hezimete uğrayıp mevcut durumlarını bile koruyamayarak millet ve memleketlerine ödetecekleri ağır faturalarlar ile hakkını savundukları haklarının nazarında suçlu ilan edilebileceklerini de unutmamalıdır.
Eşek arılarının yuvasına çomak sokmadan önce olabilecekler çok iyi hesap edilmelidir.

Sağlam ve etkili stratejisi olmayanlar küresel hasımlar ile dalaşarak devletlerini de milletlerini de şikâyet etmiş oldukları eski günlerini arayacak elim durumlara mahkum edilebileceklerini de hesaba katmalıdırlar.

Devlet adamlığı kabadayılık kabul etmez.
Herkes emanet almış olduğu makam ve imkânın büyüklüğü derecesinde dikkat etmeli ve sorumlu davranmalıdır.

Devlet ve toplumları yöneten ve yönlendirenlerin hissi davranma lüksü yoktur ve olamaz.

Bir yumurta yapacağım diye yaygara koparıp tilkileri başına toplayan tavuk durumuna düşülmemeli.

Şekavete öldürücü darbe vuracak güç ve imkana sahip olmadan fincancının katılarını ürkütmemenin zarardan başka kimseye bir fayda sağlayacağını düşünmek sadece donkişotça davranma içgüdüsünün eseridir.

Doğruları bilmek doğru sonuç almaya yetmez.
Doğru sonuç alabilmek için doğru zaman, doğru taktik ve doğru müdahale gerekir.

Fevri davranışlar nefsi tatminlere hitap edip kulağa hoş gelseler de,
Milletçe tarihimiz boyunca her zaman büyük tehditler altında olduğumuzu, üzerimizden bölgesel ve küresel oyunlar oynandığını ve oynanmak istendiğini de asla unutmamalıyız.

Fevri ve ferdi çıkışlar, kazan kaldırmalar, tehdidi altında bulunduğumuz muhtemel tehlikeler için etkisiz kalacağından dolayı fevkalede ürkütücüdür.

Oyun bozalım derken oyuna geliyoruz gibi geliyor bana.

Korkunun ecele faydası yok.

Tedbir layıkı haddi aşarsa korkaklığa yol açar ki, bu da insanı sahip olduğu potansiyelini kullanmaktan mahrum bırakır.

Dini ve milli varlığımızı tehdit eden bu küresel tehdit ve tehlikelere karşı ne yapalım derseniz?

Maalesef bu ciddi konuda bende herkes gibi ciddi manada bir şey bilmiyor, en azından bir şey bilmediğimi biliyor ve söylüyorum.

Hiç bir kurum ve kimseyi suçlamıyor, düşmanlık hislerinin tabanda kırılma ve çatlaklara sebebiyet vermemesi adına her zaman olduğu gibi yine itidal, sabır, sükûnet birlik ve beraberliğimizi koruma adına, hoşgörü ve dua diyorum.

Unutmayalım ki insanların din değiştirme ve eski dinlerinden başka bir dine dönme hatta dinsiz yaşamaya bile hakları vardır.

Her Hıristiyan, Yahudi ve sair din mensuplarının İslam’a dönmek ve Müslüman olmak en temel haklarıdır.

Amma hiçbir Müslüman’ın ihaneti sabit olmayan hiçbir dönmeyi itham ile töhmet altında bırakmaya hakkı yoktur.

İslamiyet en son ve en genç din olduğu için, hepimizin soyu geriye doğru araştırıldığında birkaç göbek ötemizdeki atalarımızın arzi veya semavi farklı bir dine mensup olduğunu göreceğimiz gerçeğini de göz ardı etmemeliyiz.

Evet dinimiz, milletimiz ve memleketimiz adına dikkatli ve hassas olmalıyız ama zulme sebebiyet verecek şüphecilik hastalığına yakalanmadan.

Allah sonumuzu hayreylesin. Amin.

Necdet Erem
Kayıt Tarihi : 2.6.2014 14:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Necdet Erem