Çocokluğumda bir kedi astım,
Acı çekerek öldü hayvancık.
Ben de seyrettim O'nu büyük bir zevkle,
Elimle yetiştirdiğim cücük'lerimi yemişti çünki,
Bana büyük bir haz vermişti asmak,
Sonra bir sıpa'yı kestim, Tatarca oldu diye,
Ondan aldığım hazzı hiç tarif edemem,
Birkaç gün birşeyler aradım asacak kesecek,
Tüm Köylü bana bir garip bakmaya başladı,
Herkez benden saklar oldu,
Koyun'unu, Keçi'sini, Tavuğunu, Horoz'unu,
Kediler ve Köpekler duymuş olmalılar ki,
Uğramaz oldular bizim semte korkudan,
Sonraları İnsanlar takılmaya başladı gözüme,
Dayanılmaz bir istek başladı, asmak için İnsanları,
Bir punduna düşürüp, astım,
Menderes'i,
Polatkan'ı,
Zorlu'yu,
Tabiki ayırır'mıyım Talat'ı onlardan,
Hoşuna gitti İnsanların anlayamadım,
Topladım başıma, sordum hepsine,
Daha dün hayvanlarınızı saklardınız benden,
Bu ne iş diye..?
O başka bu başka dedi Köyün Muhtarı,
Yani.. dedim kızmadınız mı bana?
Birinci aza hışmar etti bekçiye,
Aldılar omuzlarına meydandan, Köy konağına doğru,
Güya Türkiye benimle gurur duyuyormuş,
Allah Allah,
Bekçinin omuzlarındayken arşa değiyordu başım,
Daha dişlerimin kanı kurumadan,
Yakaladım,
Deniz'i
Yusuf'u,
Hüseyin'i,
Çektim iplerini elimle bir şafak vakti,
Alkış sesleri yükselmeye başladı, şehirlerden kuşluk vakti,
Kırkbir kubanın kanını akıttılar sırça saraya çıkarırlarken,
Kırkbir kere maaşallah dediler hep bir ağızdan,
Kırkbir gün zor dayandım sırça sarayda,
Kırkbir kurban daha isterim dedim Angutbaşına,
Yüzkırkbir kurbanı daha katlettiler,
Başkalarının akıttığı kan haz vermiyordu bana,
Şöyle bir silkindim bir sonbaharın onikinci günü şafakta,
Ayırdım akını karasını, körünü topalını,
Kuzucukların kanı taze olur,
Gönderdim onları sırça sarayın çayıtlığına,
Topladım yine yatantaşları başıma,
Bakmayacağım dedim kimsenin gözyaşına,
Benim babam hocaaa,
Bir alkış tufanı koptu yatantaşladan ki umulası değil,
İşte o zaman başım göğe erdi,
Neydi acep ola ki bunların derdi,
Bekçibaşı göz etti bana,
Anladııım,
Topladım pılımı pırtımı,
Döndüm sırça sarayıma kalabalığı yara yara,
Kopardım kellesini farkettirmeden,
İlyas'ın,
Necdet'in,
Serdar'ın,
Ahmet'in,
Necati'nin,
Hızımı alamamıştım,
Başlamışken bitireyim dedim kendime,
Dost göründüm,
Ali Bülent'le
Mustafa'ya
İsa çok kurnaz çıktı,
Şüphelendiyse de benden,
Tam Dolunay zamanıydı O zaman,
Biraz olsun rahatlamıştım,
İçim geçmiş yorgunluktan,
The Marmara'nın terasında buldum kendimi,
Büyük bir kalabalık geliyordu üstüme,
Otuzyedi kişi fazlaydı orada,
Sıçrayarak uyandım kuş uykusundan,
Gürledim bekçi başına,
Bana yedi tane kadın çorabı diye,
Çağırın Abdullayı bana,
Tutuşturdum eline çorabı,
Vatan Millet Sakarya diyerek,
Gazladım gencecik çocuğu,
Asıl niyetimi bilse gider miydi Fransaya,
Tebdili kıyafet eyleyip, aldım omuzuma davulumu,
Bir Maraş havası vurdum ammaa ağırdan ağırdan,
Millet kırıldı geçti ağlamaktan,
Çorum uzun hava ister halayı için,
Davulun yanında zurna ister,
Zurna çalacak adam yok O havalede,
Pek bakış görüş etmediler bana,
Amma alacağınız olsun,
Elbet bir zurnacı bulurum nasılsa,
Hiç unutamam, buldum da zurnacıyı,
Madımak çaldıra çaldıra,
Güldürmektem öldürdüm otuzüç kişiyi,
Hacımla Bacım geldi aklıma,
Benim haberim yok, kim yaptı bilmiyorum,
Bir ayar çektiler ki ikisine birden,
Ne...!
Sincan'mı,
Ne Sincan'ı be,
Ne ayarı mı,
Balans anam,
Balans babam,
Balans ayarı işte ulan,
Zaten sinirlerim bozuk,
Sinirimden ama nasıl güldüm bir bilseniz,
Ettim altıma kokuttum her yanı,
Kokusu yayıldı dalga dalga,
Diyerbekir de karpuz kestık kan kırmızı,
Aktı suyu oluk oluk domates bahçeme,
Baldırcanla Hıyar da diktim bir kenarına,
Boy salıp serpildiler, baldırcanlarımla Hıyarlarım,
Her Baldırcana bir kalleş verip,
Koruyun bahçemi diye emir buyurdum,
İtaat ettiler gık bile çıkarmadan,
Hıyarlar benden ayrılıp, çekiç gittiler otuzaltıncı paralele,
Hatta siz unutmuşsunuzdur,
Vekil tayin ettim doğan güneşi kiliste,
Her sabah nur yüzünü göresiniz diye,
Ama durun bende akıl çok,
Şeytan bile şaşırdı duyunca fikrimi,
Domouz bağıyla bağladım kuru işi,
Bu Ezan susmayacak, bu Bayrak inmeyecek dedim,
Dalga dalga yayıldı korku bizim köylüye,
Tırstı Köy benden,
Susuzluktan ayran içtim kamyon kasasında,
Ön bahçem arka bahçem diyerek,
Karıştırdım iyice ortalığı,
Sonra yakaladım bir sabah Hüseyin'i,
Gönderdim öbür tarafa tertemiz,
Mavi çarşıyı hiç sevmemiştim,
Gitmişken silgim süpürdüm, temizledim ortalığı,
Bir baktım bir polis, parti binasının önünde,
Nöbet tutuyor garibim,
Sıktım ensesine yığıldı yere, iki ÇOCUK babası,
Karyağdı'dan aykırı ses geliyordu,
Uğur'um olsun dedim patlattım bombayı,
Ben güldüm bizim Köy ağladı,
Bahriye'yle Muammer'e,
Amanallahım birşeyler oluyor bizim köylüye,
Eskiden omuzlarına alırlardı,
Şimdi ağlıyorlar her olayımda,
Ne dir bu işin esvabı mucizesi diyerek,
Çıktım sırça sarayın merdivenlerini,
Hüseyin diye biri yeni muhtar seçilmiş Köye,
Almadı içeri, döndürdü kapıdan,
Biz senin gibi Muhtarı çok gördük dediysem de,
Papucumu attılar taa bahçenin dışına,
Benim amacım Köyü bölmekti birkaç parçaya,
Köylü kurnaz, Köylü tutkun birbirine,
Geç kalmışım, papucum artık dışarıda,
Ne...!
Dışarı mı?
Dışarı,
Dışarı,
Hay aklımla bin yaşayayım,
Tabi ki,
Dışarı ya dışarı,
Mesela, mesela Bosna'ya,
Mesela Karadağ veya Karabağ'a,
Mesela Kudüs'e
Mesela İkizlere,
İyi ya bahane olur,
Ver elini Kabil'e, oda yetmedi mi,
Malzeme çok bende,
Bağdat'tan sonra çetel atarım artık,
Hoop neler oluyor yahu,
Siz kimsiniz? Ne istiyorsunuz benden?
Ben karıncayı bile incitmeyen biriyim,
Dinime imanıma ben masumum,
Allah çarpsın ben kiseye birşey yapmadım,
Anam avradım olsun ben suçsuzum,
Ben Vatanına Milletine bağlı biriyim,
Polis amca ayağının altını öpeyim, benim haberim yok,
O günlerde ben hep evimdeydim,
İnanmıyorsanız Çavuşeskoya sorun,
O günlerden birinde, ben Saddam'la Hardal gazı yapıyordum,
Bakın şahitlerinden biri de Miloseviç,
Yahu ben o gün Bush amcamla tavla oynuyordum,
Arafat'la Moşe de yanımızdaydı,
Hatta bir ara Ömer ile Osame'de yanımıza geldi,
Pervez'in selamını getirdiler,
Bana psikolojik baskı yapıyorsunuz,
Benim de haklarım var,
Sizi İnsan Haklarına şikayet edeceğim,
Hepinizi sürüm sürüm süründüreceğim,
Sizi Filistin'e sürdüreceğim,
İmdaat, İmdaat,
Adam öldürüyorlar,
Manyaklar, Katiller, Bak burnumu kanattınız,
Mahkeme mi ne Mahkemesi,
Ben tırnaklarımı kesmem, sakalımı kessem olmaz mı?
Üzerimdeki elbisemin neyi varmış?
Her tarafı Kan içinde mi?
Yok canım daha neler,
O çok pahalı bir parfüm,
Herkes ayağa kalksın....!
Yaz kızım,
Sanığa soruldu,
Adın,
Soygun
Soyadın,
Terör
Ana Adın,
Mutlak
Baba Adın,
Monarşi
Doğum Tarihin,
Ekinler biçilirken
Gereği düşünüldü,
Tiki tak, tiki tak
Tak tiki, tiki tak
Sanık ayağa kalk,
Son sözün,
Evet son sözüm..!
Hakim Bey Adınız?
Gerçek,
Soyadınız?
DEMOKRASİ
Eyvah poku yedik,
Kollarımı kelepçelerken arkadan Jandarmalar,
Mübaşir İşaret parmağını gıdığıma sokuşturarak,
Benim Adımı sormayacak mısın?
Eh bir sen eksiktin soralım bari,
Adın ne?
ADALET
Soyadın?
HALK
Ulan eşşek, sen adam olmazsın,
Bir Kedi, Bir Sıpayla başladık işe,
Şu başıma gelenlere bak,
İnşallah Bayrmpaşaya gönderirler.
Kayıt Tarihi : 22.9.2004 13:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!