Sefer sefer yolculuğum,
Et ve kemik,kana düştü.
Bir tecelli; adı doğum,
Dünya denen hana düştü.
Emekleyip yürümüşüm,
Yıllar geçmiş,büyümüşüm,
Delikanlı görünüşüm,
Şöhret ile şana düştü.
Küfür,hata isyan derken,
Şirk’e düşüp haram yerken,
Akılda hep madde varken,
Yüreğime mânâ düştü.
Bülbülümün niyazından,
Şu gönlümün avazından,
Kırmızıdan,beyazından,
Bana gül-ü Rânâ düştü.
Karlı dağda ateş yaktı,
Irmak oldu,lâvlar aktı,
Aşk göğünde şimşek çaktı,
Yıldırımı bana düştü.
Dünya türlü düzen etti,
Ne belâlar geldi gitti,
En nihayet zulmü bitti,
Şükür; benden yana düştü.
Gönlüm ışıklara kandı,
Yıldızlarla sönüp yandı,
Güneş doğdu, ay utandı,
İlâhi nur cana düştü.
Şu Dünyanın koyağında,
Yaralıyım bal ayında,
Gönül şehri,sarayında,
Padişahlık sana düştü.
12-01-2008
Mustafa YaralıKayıt Tarihi : 22.12.2008 12:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!