Bir mektup geldi ihtiyar anamdan
İçinde kargacık burgacık harfler
Hasattan bahsediyordu, yaz hasadından,
Firenk üzümlerinden, kiraz ağaçlarından.
Kelimeler ardardına dizilmişlerdi
İç sıkıntısı
iç sıkıntısı mirasımdır benim.
boğazımda yara,
dünyalı yüreğimde çığlıktır
ve gecenin sert elinde
kalınlaşıyor bir köpük bulut
Çöller ülkesinde, ölüler gölünün yakınında,
sessizliğin aysı ufkunda
bu tuz kıyıları sokuluyor düşünceme.
Neden bu gri sudan aynaya
kurşun ve ceset rengi aynaya süzülüyor ruhum.
Bazı çığlıklar duyulmalıydı. Çığlıklar ise yok.
Ben söyliyemem ki, senin sesin güzel daha.
Beni ürkütürse o her şeyi unuturum ben,
Bitirirse beni ve sarhoş ederse şehvetten
Ve olursa hayatımın gereği.
Nerden bileyim uzuvlarını ve derisini?
Ey yaşam, seni unutmayacağım ömrüm oldukça
Boğazıma sarıldığın o geceden beri.
Gençtim, körpeydim.
Gövdem sivilceli ve mosmor
Ellerim boğazımda zincirlenmişti.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!