ÖZÜR YOK... ENGELLİYİZ BİZ
Saygıdeğer gönül dostlarım. Sevgiler, selamlar ileterek sizlere konuyla ilgili paylaşımları sunuyorum. Her insanın yaradan tarafından yaratılış şekli farklı olabilir. Güzellik ve çirkinlik ayrı bir lütuftur. Ama doğuştan engelli olmak veya kaza sonucu engelli duruma düşmek de alın yazısı, taktir ilahidir. Sağlık canlılara lütfedilen en güzel paha biçilmez hediyedir. Kıymetini bilmeliyiz.
Türkçe'mizde kullanılan her kelimenin, cümlenin ayrı bir anlamı vardır. Bu kelimeleri yanlış amaçlı kullanmak kişileri rencide durumuna da düşürebilir. Yıllardır alışkanlık haline getirdiğimiz, ve mağdur, engelli insanların yüzene vurgulayarak söylediğimiz özürlü kelimesi, ve onu tamamlayan cümlelerin ne kadar yanlış olduğunu çok geç fark ettik. Çok şükür kanunla hata düzeltildi.
Engelli vatandaşlara duyarlı olunması insanlık görevidir. Felçli hastalar da engelli durumuna düşüyor. Her hanede yoksa her sülalede mutlaka engelli veya felçli hasta vardır. Allah mağdur yaşayanlara da, bakanlara da kolaylık versin. Hiç bir kimse bu şekilde yaşamayı arzulamaz. Taktir ilahi, alın yazısı olunca engeli vatandaşların hallerine şükretmeleri kulluk görevlerindendir.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta