Özür Mektubu Şiiri - Ömer Çavuşoğlu 2

Her çiçekten bir polen toplayan bir edada
Sana doğru hicretim, sana çıkar tüm yollar
Ardında bıraktığım zamansız her vedada
Kayar avuçlarımdan yitirdiğim o yıllar.
Viral oldu ruhumun hücresinde her umut
İçimdeki evrene sığmaz başıboşluğum
Ben ki eflatun bir gök, sen sınırsız boşluğum.
Seni kör yıldızlara sattığımı bilmedim
Derdine bin dert daha kattığımı bilmedim..

Bakışların pranga, gözlerin Hüküm Dağı
Zirvesinde çağlayan bir pınardır kaderim
Karşımdadır ahdıma bağlanan ömür ağı
Erguvanlar büyütür üç kuruşluk ederim.
Eli kanlı her vuslat düşlerime sığınır
Döküldükçe gönlüne o sonbahar yaprağım
Ben ki kayıp bir ceset, sen bir tutam toprağım.
Bedevi çöllerinde yattığımı bilmedim
Derdine bin dert daha kattığımı bilmedim..

Sen gülme kıskanıyor mehtabını Akdeniz
Meltemler gül kokunu taşımıyor artık hiç
Hedef tahtası gibi yüzümdeki yorgun iz
Gel de cehennemimden sen de bir yudum kor iç
Bölüştükçe derdimi fakirlerle tenhada
Böyle bitecek sandım şu kibrimin tafrası
Ben ki bir kuru ekmek, sen krallar sofrası.
Karaya el sallarken battığımı bilmedim
Derdine bin dert daha kattığımı bilmedim..

Uzuvlarım kararsız, sıfatlarım müptezel
Sensin öz benliğimde mevcudumun faili
Başlangıcım yok hiç ne ebed belli ne ezel
Bir doğrulsam duruşum ürkütür Azrail'i.
Yıktım her seferinde laleden sarayını
Sarılmaktı amacım, bir kabustu gerisi
Ben ki korkunç bir trol, sen masallar perisi.
Boğazına bir düğüm attığımı bilmedim
Derdine bin dert daha kattığımı bilmedim..

İsyanımdan ezilir buz nefesli ejderha
Serçeleri avlıyor örsten bozma ellerim
Kainatı yutacak kalbimdeki bu şerha
Kurutur denizleri boz saçaklı küllerim.
Hıçkırarak ağlıyor heybemdeki urganlar
Cellatların yurdunu kuşatırken bir idam
Ben ki hercai umut, sen kararlı Gülendam.
Yaradan'a öfkeyle çattığımı bilmedim
Derdine bin dert daha kattığımı bilmedim..

Boşalır gözlerinden cennetin ırmakları
Döner tüm seccadeler o asude yüzüne
Yalnız sana doğrudur şahadet parmakları
Güven olmaz yanında bir peygamber sözüne
Zaman denen algıdan milyar yıllık uzakta
Ruhunu sakladığım kabartmalı çinimsin
Ben ki bakırdan sahan, sen altından sinimsin.
Her gün ecel şerbeti tattığımı bilmedim
Derdine bin dert daha kattığımı bilmedim..