O güldüğüm basit
aşk şarkıları
Özür dilerim sizden
çok özür dilerim
Bu acıyı anlatacak
kelime yokmuş meğer
O yüzden hep aynıymış
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Eh, işte,
Çok kötülerini gördüğümüz için bu gün bunla idare edeceğiz. Güleryüz'ün onca şiiri varken vasatı seçmek niye bilemem.
İnsanın duygularını okadar güzel anlatıyorki sevgiye özleme dair ne varsa. Yaşanmış yaşanacak herşeye
puan
7,8
(70 kişi)
Özür DİLERİM,
Bel ki,
bir gün bu sayfaya yeniden gelirim !
Alt perdeden bir sesti duyduğum dedi ukala olan. Diğeri kendine mütevazı diyordu ve cümlesi şuna benzer bir şeydi: Duygular, anlatım, sade olmak, arabesk-fantaazi, falan filan..Bense yırtıcı lisanımla bir kez daha aynı şeyi söyledim: Şiir mi..fakat nerede?
*benim oğlum bina okur ,döner döner bidaha okur*
........bir söz.........
Gerçekten sevip de ayrı düştüğünde hissedilenleri çok güzel anlatıyor.Yalnız olmadığımı hissettim.
***Bu acıyı anlatacak
kelime yokmuş meğer
O yüzden hep aynıymış
cümleler. ****
Ayrılık acısını hissetmek, bunu çok güzel anlatmışsınız.Kelimeleri dökmek zordur bazen.Tebrik ederim
İddiasızmış gibi görünen, sanki bir fısıltıyla büyülü duygular anlatacakmış gibi olan şiirler vardır, dizeleri konuşma dilindendir, dolambaçlı sanatsallık taşımaz ve bu şiirler güzeldir... Ancak bu şiir onlardan sayılmaz Bir sihir aranıldı; sonra şiir dedi ki: ille de gizli derinlik bulmak zorunda değilsiniz, yok işte. Suyu yudumladıktan sonra bardağı yerine koyana dek okunup bitirildikten sonra bir daha hiç akla gelmeyecek ve tekrar okunmayacak bir şiircik.
Olay işte bu.Günün şiiri antolojiden biri.Harika.Ünlü şairleri her yerde buluruz.Şiir şöyleymiş böyleymiş diye
yorum şansımız da var.Örneğin ben diyorum ki bu arkadaşın çok daha güzel şiirleri varken neden bu ortaokul şiirini koydunuz. Hadi bakalım kılınçlar çekilsin.
Yapılacak iş şiiri değerlendirmektir.Yaptıklarını ve kişiliğini değil.Kim kimi ne kadar biliyor ki.Biz kendi hatalarımızı üst üstte koysak başımız belki gökleri deler.Hem bak özür de diliyor.Ve kibar olmak haklı olmaktan iyi değil midir?
9 satirda koskoca bir pismanlik iste böyle anlatilir...
Mükemmel.
Bu şiir ile ilgili 37 tane yorum bulunmakta