Akçakışla… Adını sadece anmak bile yetiyor
Gönlüme tarif edilemez bir ferahlık yayılıyor
Zamanın durduğu toprağın huzurla nefes aldığı yer
Suyu buz gibi serin yeli sonsuz özgürlük sevenin
Her esintide dağların kekik kokusunu
Toprağın o kadim bereketini getirir eviimize
Bu köyün insanı sarsılmaz bir kale gibi yiğittir
Yürekleri ise berrak bir pınar kadar tertemiz
Kapısı ardına kadar açık sofrası
Halil İbrahim bereketiyle dolu
Ve her gidenin arkasından bir ana gibi bekler
Akçakışla
Gözü yolda gönlü hep dönecek olan o hayırlı evlatta
Her dönüşte yolun sonu kucaklar seni
Tozlu yollar biter hasretin o ağır yükü omuzlarından iner
Sanki taşlar ağaçlar dile gelir de Hoş geldin der insana
Yerinde durur o mağrur dağlar derin ormanlar serin yaylalar
Tabiat değişmez o kadim dostluk hiç bozulmaz
Ama en çok o tanıdık koku çeker bizi kendine
Gökyüzünde asılı kalan o çocukluk duygusu
Hiç bitmeyen oyunların saf gülüşlerin yankısı
Zaman geçse de her şey değişse Akçakışla da
O masum çocukluğun kokusu hep o taze havada kalır
Kayıt Tarihi : 25.12.2025 14:12:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!