geceleri de rüyalarıma girmez oldun
ne yazacak kağıdım kaldı sana ne koparacak bir takvimim
sol yanıma koydum seni, ama bir o kadar da uzaksın şimdi benden
gecenin hatrına yazdığım şiirlerin de tadı kalmadı
neden gittin?
bari onu söyle, rüyalarımdan kaçışını anlat
Dünyanın dalgasına dalmış insanlık
Deniz dalgası gibi vuruyor taşlara, kirlerini kıyıya emanet ederek
Kuş kadar uçmak istiyor insan
Ama kedi gibi ürkek doğuyor anne karnından
Yağmura aç bedenler yeşeriyor yuvalardan
Toprağa aç, toprak kokusuna hasret insan
Sen gülünce, sönmüş yıldızlar alevlenir
Ilıkça bir rüzgar eser, içim şenlenir
İstanbul'a bahar gelir, yüzüme neşe
Hele de sesini almak var ya, sen gülünce
Kıkırdaşırız birlikte, kuşlar cıvıldaşır bizimle
Aramızdaki dağlara aldırmadan, gelir gülüşün
Yokluğunda daha bir şiirbaz oldum
Kalemim yorulmadı yazmaktan,
Ruhum susmadı yalnızlıktan.
Güneş mavi olunca sevecektin beni
Her gün bir umutla izledim penceremden
Yorulmadı gözlerim seyretmekten
Ne zaman karşılaşacağını bilmeden seversin bi de
Gökyüzünün karanlığında, aşkın en ince dalgasında seversin
Bi daha ne zaman göreceksin bilemeden seversin, çimene çalan gözlerini
Gözleri yolcu eder seni, senin her gidişinde
Gidersin, arkandan beklersin
Arkandan koşsun istersin adımları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!