Öznur Altop Şiirleri - Şair Öznur Altop

Öznur Altop

Belki de hayatımızdaki insanlardan ya da hayatımızda olmayanlardan yapabileceklerinden fazlasını istiyoruz. Beklentilerimizi yükselttikçe kendimizi üzmekten başka bir şey geçmiyor elimize. Hayat o beklentilerini, yüksek lüksünü öyle bir tokat gibi vuruyor ki yüzüne ağlamaktan başka, ellerinle ıslak yanaklarını kurulama çabalarından başka elinde hiçbir şey kalmıyor, çok yazık. Bana yazık, bize yazık, benim değer verdiklerime yazık, en yakın arkadaşlarımın gözyaşlarına yazık.

Kararsızlık adı altında ağlayan arkadaşlarım oldu benim. Çünkü etraflarında dünyadaki acı çeken tek oymuş gibi davranan insanlar vardı. Arkadaşlarımın acısı hiç görülmedi sanki onlar ne olursa olsun kaldırabilirmiş gibi davranıldı. Hiç hoş değildi.

İntikam uğruna kaybolan sevgiler gördüm ben her seferinde geriye kalan tek şey pişmanlık oldu. Çünkü sevgi intikamla sınanamayacak kadar kutsallığı bozuk bir merhametsizlik, Öyle önüne gelene verilecek kadar asfalt misali yere paralel değildir.

Devamını Oku
Öznur Altop

Sen bilir misin ölmek üzere olan bir adamı sevmek,
Onun hayat sevincine şaşırmak,
Her kahkahasında ölümle dalga geçtiğini duymak,
Sen bilir misin ölmek üzere olan bir adamı sevmek,

Sen bilir misin ölmek üzere olan bir adamı sevmek,

Devamını Oku
Öznur Altop

Sen hep eksiksin fotoğraf karelerimde. Acıya dönüşen yokluğun gözlerimden okunur oldu. Yazmak istediklerim düğümleniyor kalemimde. Acımın tarifi yok. Sevgim yetmiyor ikimize. Soluma dönüyorum sonra sağıma bir değişiklik olmasını beklercesine ama olmuyor. Yokluğunun yerini ne beyaz zehrim dolduruyor, nede kulaklığımdan yükselen şarkılar.
Benim hayatım seninkine karışmalıydı oysa ama zaman bizi bu hale getirdi. Bir ağaçtan çıkan dallar gibi olduk, biriz ama ayrı. Baktığım yerde başkaları var ama ben senin olduğunu biliyorum çünkü görüyorum. Hiçbir şey söylemek zorunda değiliz bu konuda ama ben yazabilirim.
Bilmediğimiz insanlar var çevremizde ya da kimse yok, bilmiyoruz. Başımızı önümüze eğip anılarımızı yerlerde izliyoruz. Tek tek darağacında sallandırıyoruz. Anlamı kalmadı ikimiz içinde. Zaman hatırlatıp heyecanlandırırken o anıları, şimdi ise acıtarak izlettiriyor tek tek.
Bir oyun düşün zarla oynanan ikimizde zarız, 21 benekli. Oynayanlar sallıyor ve savuruyor bizi menfaatleri dışında düşündükleri hiçbir şey yok. Öpüp kokluyor güzel sözler söyleyip kandırmaya çalışıyorlar, olan bize oluyor her sallayıp savurduklarında ayrılıyoruz. Her düşen beneğimiz hayallerimiz farz et biz onları kaybediyoruz. Sallayıp savurmalarına izin verdiklerimiz ise sallayıp savurmamız gerekenler.
Bir oyuna sattık sevgimizi hayallerimizi.
Fotoğraflarda sararmak yerine seninle doğup seninle ölmeliydim. Zevk ve hayranlıkla içime çektiğin nefesin olmalı, nefesime kapatıp sarhoş olmalıyım. Her anımı güneşin doğup batışına birleştirip bedenlerimizi sarmalıyım, sarmalayıp önüne koymalıyım, bak işte biz buyuz diyerek ne hayallerimi ne sevgimi satmamalıyım. Aynısını sende yapmalısın.

Devamını Oku
Öznur Altop

Yazmak için yaşamak gerekiyormuş yaşamak için yazmak. Pencereden bakmak için görmek gerekiyormuş görmek için pencereden bakmak. Deryada mertçe dolaşabilmek için yılmamak yıkılmamak gerekiyormuş yılmamak yıkılmamak için mertçe dolaşmak. Avucundaymış gibi yaşamak için hayatı kucaklaman gerekiyormuş kucaklamak için avucundaymış gibi yaşamak. Bir şeyler kaybetmeden önce kazanmak gerekiyormuş. Kazanmak için kaybetmek. Olduğun gibi kabul edilmek için olduğu gibi kabul etmek herkesi, her şeyi.
Kimse kimseye karşılıksız hiçbir şey vermiyormuş ya da almıyormuş bir menfaat konmalıymış ortaya.
Uçuşmak için rüzgârda hafif ve özgür olmak,
duymak için deniz kokusunu koklamak gözleri kapalı.
Bir dönemeç atlatmak için çok olmak birlik olmak dönemecin kırılma noktasına tutunmak gerekiyormuş. İyiliği görmek kötülüğü sezmek için hissetmek, kurnaz olmak gerekiyormuş. Mutlu olmak için, gülümsemek için yaratman, yarattırman gerekiyormuş. Konuşmak için ağzın olması gerekiyormuş ağzın olması için ‘insan’ olman. Masum sayılabilmen için çocuk olman gerekiyormuş çocuk olman için temiz olman. Zıplamak için bacakların olması gerekiyormuş bacakların olması için ise bir beden. Kendini anlatabilmek için bavulunda kelimelerin olması gerekiyormuş, kelimelerin olması için biriktirmen gereken bir bavul.
Aşk için kutsal olmalıymış insan; su gibi aziz ekmek kadar mübarek, yemek kadar meşakkatli, kendini beğenmiş, aşkı sevmemeliymiş. Anne gibi vefakar baba kadar umursamaz ve dünyanın yedi harikası kadar hayranlık uyandırmalıymış insan.

Devamını Oku