İşte kendisi dışındaki sosyal var oluştan ötürü bu engellenme, kişimiz totemde mana ilişkisi oluşla sosyal öznelliği inşa olacaktır. Kişiler, sürü dönem alışmalarından da böylece kopacaktılar.
Kısaca kişi ve kişilerin totemi alan içindeki özel bağıntılı olması, sosyal bilinçti. Sosyal bilinç olan da totem alanın ikinci bir taşıyıcı dalga oluşla inşa edilebilmesiydi.
Kişilerin dışında oluşan bir ortak sosyal anlama düzeyleri vardı. Bu tür kalıptı anlama mana inançtı. Mana inancın referansları, totemi etnik yapının üzerinde bir inşa oluştu. Ama siz bunu bu etnik aitlikle anlıyordunuz. Manadır inanç etnik yapıya göre oluşun, özne inanç anlamasıydı. Manadır inançlar ana inşanın kalıptı kod anlamlarını çözmenin bilinciydiler.
Etnik oluşun aitlik bilinci, totem bilinciydi. Sosyal anlayışın kodlarını taşıyan sosyal taşıyıcı dalga kişiye ve etnik aitliğe bir alan etkisiydi. Bir tesirdi. Bir telkindi. Osilasyon kaynağı, sosyal alanın alan etkili ağırlık noktası olan yeri olmakla; totemi mana olması aynı şeydi. Bu nedenle tesir veya telkin ya da alan etkisi totemden çıkıyor demenin eşleşmesiyle üst üste çakışıyordu.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim