Özlüyorum Köyümü Şiiri - Ozan Şahini

Saraç köyüm Şeme Dağın dibinde,
Onun için özlüyorum köyümü.
Kızılırmak akıp gider önünden,
Onun için özlüyorum köyümü.

Beş yaşında iken okullu oldum,
Söktüm alfabeyi, pekiyi aldım.
Dördüncü senede sınıfta kaldım,
Onun için özlüyorum köyümü.

Akşamdan elime kınayı yaktım,
Sabahın sehrinde Şeme'ye çıktım.
Orada açıldı kısmetim, bahtım;
Onun için özlüyorum köyümü.

Çıktım Beynamaz'a, yayla yayladım
Sağdım üç yüz koyun, keçi hayladım.
Kuzu Pınarı'nda türkü söyledim,
Onun için özlüyorum köyümü.

Setende bulguru, sohuda yarma,
El daşında çektim kavutla, kırma.
Giyindim kuşandım al ile sırma,
Onun için özlüyorum köyümü.

Bağ-bostan belleyip üzümün aldım,
Kaynatıp pekmezi, küplere saldım.
Madımak kengeri, yemliği yoldum;
Onun için özlüyorum köyümü.

Döl aldım ağılda kuzu emzirdim,
Körpe oğlakları dağda gezdirdim.
İtlere lop verip çoban kızdırdım,
Onun için özlüyorum köyümü.

Kazan kurup asbap yudum yunakta,
Misafir yatırdım çatma konakta.
Bir buse yolladım yâre yanakta,
Onun için özlüyorum köyümü.

Dokuz çocuğunun üç numarası,
Ebesi, Babası, ille Anası...
Orda yaşamanın çoktu manâsı,
Onun için özlüyorum köyümü.

Ağ(a) kızıydım, meylim aktı çobana
Çoban bekçi oldu benim obama.
Bir ateş düşmüştü gönül sobama,
Onun için özlüyorum köyümü.

Şahini’yi kader attı şehire,
Aktı göz yaşlarım döndü nehire.
Alışkın değildim böyle kahire,
Onun için özlüyorum köyümü.

06-01-1983

Açıklama:

Seten: Taştan yapılmış, yine üzerinde ayarlı şekilde dönen ve hayvanların veya traktörün yardımıyla çevrilen bulgur dibeği.
Sohu: İçi oyulmuş, tokmak denen, ağaçtan yapılan aletlerle vurularak, bulgur yapmak için tasarlanmış büyük taş dibek.
Yarma: Bulgurdan büyük, parçalanmamış, sadece kabuğu çıkarılmış yiyecek.
Kavut: Bir yiyecek türü.
Kırma: Hayvan yemi.
Döl almak: koyun ve keçilerin yavrulası ve bunların toplanılması, bakımı.
Lop: Genelde öğütülmüş arpadan yapılan köpek yiyeceği.
Asbap (esvap) : çamaşır, giysi.
Yunak: Köylerde bulunan, ortak kullanılabilen büyük banyoluk.
Buse: Öpücük.