Özleminden yaylalar düşerdi omuzlarıma.
Yanaklarında bıldırcın titremesi, kekik kokusu
Ve avuçlarımda uyuyan
Kar kuyusu
Eski bir yaz gecesinde,
Ağlarıma takılırdı
Alto sesleriyle ceviz yaprakları
Otlar ıslaktı, esans dağıtırdı orman.
Yüreğimi taşıran fındık bahçeleri
Babamın yansılı türküleriyle coşan
“Erzurum dağları kar ile boran…”
Ve amcamın bozuk plak fiskesi
Geceye teslim olmuş, uyuyor hepsi.
Ah! Şimdi, imrenirken geçmişe…
Yan, korkuya batmış yüreğim yan.
Nerde o eski günler, eski heyecan!
Dün pembeyken renkleri yaşamın,
Bugün neden turuncu, neden sarıya dönmüş anılar?
Hiçbir gün bir öncesine benzemez çünkü.
İçimde sallanıp duran yoksul baharlarım
Fındık çuvallarında sıkışan çocukluğum
Ve özleminden bir ömrü eskittiğim
Ucu yanık, ikiz kollu masallarım
Mısır püskülleri dokunmuş her bir teline.
Düş kırıldı, çaldı gong, dağıldım gece misali.
Kıpırdarsanız düşeceğim, kıpırdarsanız…
Düşecektir gölgelerde saklı anılarım.
Kayıt Tarihi : 3.12.2007 14:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Nerde o eski günler, eski heyecan!
Dün başkaydı renkleri yaşamın, bugün başka.
Hiçbir gün bir öncekine benzemez çünkü'
Çok çok güzeldi!
Saygılarımla!
TÜM YORUMLAR (7)