Kalpler zaten birbirini tanıyordu,
Kavuşan sadece bedenler oldu.
Sözler uçuşup giderken,
Kaçan sadece beyinler oldu.
Gözler kavuşunca, sözler bitti,
Mısralar bitince, cefası kaldı.
Zarif rüzgârın sıcak esintisi,
Fırtına oldu, toz oldu.
Sen gittin, yollar el oldu, buz oldu,
Geride kuru bir gaye kaldı.
Sonu yine el oldu, buz oldu.
Sensizliğin acısı,
Gözlerinin bekâsı,
Özlemle doldu,
Hasret oldu, ümit oldu.
Bir beklenti dağ oldu, kar oldu,
Hasret çektikçe büyüdü.
Özlem değer bilmeyince,
Fırtına oldu, çığ oldu.
Gözlerinin beyazı da bir çığ değil miydi zaten?
Özlem arttıkça, sonu hüsran oldu, acı oldu.
Ne derim, görmem.
Ne çekerim, bilmem.
Sensizliğin sonu hep bilmemek değil midir zaten?
Kayıt Tarihi : 2.1.2025 22:59:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tiroş'a özlem
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!