alabalıklarını simledin içime
hüznüme nakış
tarihi dokuyorum
büyük kıtaların yalnızlıklarına
göremiyorum ya seni her sabah
sularının boşluğu etimde yara
uzat karlı başını
asi ruhum ölmeden
yarın konuşamayız bugünü
gurbetin ömrü uzun
yaşam çok kısa
sessiz bekleyişlerin
parmaklarıma bıraktığı sarıda
alnıma bak/
akrep girmiş kaşlarımın arasına
yelkovan yazgılı resimler çiziyor
tut mavilerimi iki ucundan
sil eskimiş teknenin suskunluğunu
dilim hovardadır
kıvrımlarında gezinir kaygan
çürütme ışığın aktığı çubuğu
yağmur damlasını kırka yaran
herhangi bir şeydir anlattığım
ya da unutulmadık bir an
Munzur... Fırat... Istanbul
Marmara... belki Akdeniz
yüreğimden çikabilseniz
adım adım yukarı
güneş kendi ağlarında tutsak
tuzsuzdur sanki yaz geceleri
kolay olmasa gerek
bir kaç kırık aynanın içinde
'pulsuz dilekçe' gibi durmak
kendimi gönderebilsem sana
ayaklarım benden uzaktalar
bir yanım terliyor koşmaktan
bir yanımı felç ediyor
karşı koyduğum her rüzgar...
-ahh... annemin kenger ciğneyişindeki o sesler-
Aynur DursunKayıt Tarihi : 22.12.2005 02:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!