Özlemin kendime yazılmış bir mektup şimdi..
Çoğalan gölgelenmelerden nasibini alan aydınlıklar gibi çökmüş ve her çöküşmede kurtarılmaya adanan bir el masumiyetinde..
Seni bahane edip kendine mektup yazmak anasız geçen yıllara isyan gibi, soğuk kaldırımda gözyaşlarıyla ana samimiyetine aç çocuk misali..
Ne kadar kaçarsan kaç! kifayetsiz rüzgar gibi vurursun saçlarıma, ölüm kokan sokaklarda iç çekilerek geçirilmiş kelepçe gibidir adın dudaklarımda..
tutsaklığın böylesi güzel be gülüm öldürmeden vurmalısın hançeri bendenime..
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem