Özlemin! Şiiri - Murat Bolat

Özlemin kendime yazılmış bir mektup şimdi..

Çoğalan gölgelenmelerden nasibini alan aydınlıklar gibi çökmüş ve her çöküşmede kurtarılmaya adanan bir el masumiyetinde..
Seni bahane edip kendine mektup yazmak anasız geçen yıllara isyan gibi, soğuk kaldırımda gözyaşlarıyla ana samimiyetine aç çocuk misali..

Ne kadar kaçarsan kaç! kifayetsiz rüzgar gibi vurursun saçlarıma, ölüm kokan sokaklarda iç çekilerek geçirilmiş kelepçe gibidir adın dudaklarımda..
tutsaklığın böylesi güzel be gülüm öldürmeden vurmalısın hançeri bendenime..

Özlemin kadar acıtmaz hiçbir cümle, zaten kalem darbeleridir adamı yiyip bitiren ki o da bir özlem mevzusudur boylu boyunca..
aranıp duruyorum kimsesizliğin sersefil ülkesinde nerde bilmiyorum harcanan bu kadar emek bu kadar değer.. bu kadar savaş..
yitirilmiş yılların gözbebeklerinde doluşan damlalar.. yalnız.. yapayalnız.. uykusuz verem geceler.. ve ardı önünden koca yokluşlar.. ıslanıyorum..
kaçışıp giden sabırsızlığım ayna misali, vurdukça yüzüme siyah bir ağıt yaşadıklarım..
varlığından şüphe duyan alev gibi ne yandığım belli ne yakıldığım..
oysa ezberimde hala gözlerin..
varsın alır gibi yapıp satsın beni yalnızlık...
her kitapsızın kitaplığında vardır bu kadar işkence..

Öxlemin kendime yazılmış bir mektuptur şimdi...

Fevri kederlerimde yürek dağlayan geçmiş zaman kipleri, zarf atmaya tahammülsüz..
manasından uzak gülüşlerim.. her yaklaşımımda adım adım geriye kaçan sevdan..
telaşlı polikliniklerin ağrılı koridorlarında yitip giden ruhsal dengem..
dayanması güç bilemezsin yokluğuna..
oysa resmettiğimiz fotoğraf değil biliyorsun sevda..
bu kadar ucuz bu kadar aşağılık bu kadar ahmak değil hiçbir keder..

Nereye gidersen git! seninle giden bir gidişattır bu kendime yazılan mektup..
imgeden yoksun ve neden olduğu muamma ölümlerim gibi doğar güneş ideolojisini anlamadan..
ve aşk satar seyyar satıcılar, hepsi yalan gülüm camekan ıssızlığında..
hepsi yalan yıldızların parıltıları gibi..
tek gerçeğim sensin bu yüzden..
rastgelmemiş bütün duyguları büyütmüşüm adına.. senin için.. seni yaşatmak için kepenk indirmişim yaşantıma..
çoğu zaman sensizliğin yasından kapatmışım sınır kapılarımı.. olsun.. olsun gülüm..
tutsaklığın bu yanı güzel işte.. ki sana tutsak olmak ölümle ön sevişme..

Hasretin '' ister inan ister inanma'' gibi bir cümle şimdi..