Özlemek ne garip
Ölüp,ölüp,dirilmek ne garip
İçim şafağında,bir sancı
Bir garip,kurşunlanmalar var
Yer demir,gök bakır sanki
Bulutların toplanmış gözümde
Yüzüm de buruşuk bir mayhoşluk
Çekip kendini vuracak erken,ellerim
Şafağı beklerken şafağı içim
Senin suskunluğun düşecek
Boynum sol yanıma
Kollarım kırıktır anam
Dokunma bana
Dokunma dayanamam ana
Bu hain gecedir
Bu hain hazan
Ne zaman solmuşum
Ne zaman soğumuşum anlayamam
Bir hain yüz düşer içime
Sonbaharın kızarmış teni kefenim
Kurşunla sen zalim can evim sözlüsü
Süslü dillerin benden uzak güzeli
Karanlıklar dik içime
Sula büyüdükçe büyüsün,
Ömrüm sensiz geçecekse ten ölsün
Dilim damağım kurumuş
Sarhoşluğum sen
Bir daha sorma beni sabaha
Akşamlardayım
Bir baharatlı hece sevdam
Akan dereleri düşle,
Çağlayanları
İşte dövüne,dövüne dökülen benim
Dökülen ben senin derdinle
Sen uyut kendi umutlarını
Ben büyüteyim
Ölümde olsa sana elbet bir gün geleceğim
Şafakta bekle
Kur pusunu yine sinsi,sinsice
Çek tetiği acı verme
Çekte düşür tetiğinle beni
Hançerin salınıp,dururken içimde,
Yaşamak istemem böyle
Vur ve haydi şimdi söyle son sözün ne?
Kayıt Tarihi : 23.8.2007 09:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!