İnsan hayatının her anında hep bir şeylerin özlemi içindedir. Bu özlem duygusu kimi zaman bir sevgiliye, kimi zaman bir mevhuma, eş, dost, akrabaya, anaya, babaya, evlada vs. yönelir.
Ama aslında insan tüm bunların ötesinde çok başka bir şeyin özlemi içindedir.
Ve bu özlediğine ulaşamamış olmanın verdiği hüzünle daha kolay ulaşabileceğini düşündüğü şeylerle kendisini avutur.
Avunması, o son noktada varmayı hedeflediği şeyin özlemini azaltmak isteğinin bir tezahürüdür aslında.
Elindekinin kıymetini bilememiş olmanın pişmanlığıyla bir tür yöneliş…
İçindeki yangına zerre kadar dahi olsa bir söndürücü…
Ve elbette kaybettiğini bir daha asla geri alamayabileceğinin bilinciyle düşmüş olduğu pişmanlık duygusunun kendisinde bırakmış olduğu endişeyle bekleyiş…
Özlemek mevhumu için bir başka tanım yapılacak olursa eğer, denilebilir ki bu dünyadan göçüp giderken daha en başında kendi hatası sonucu kaybetmiş olduğu o değerli şeye bir daha sahip olamayabileceğinin korkulu bekleyişiyle karar vericinin kararını beklerkenki bilinmezlik duygusunun o müthiş yakıcılığının insanı sarmalamasıdır.
İnsan özler evet ama aslında özlediği şey; tek şey ilk atasının hatasından dolayı kaybettiğidir.
Bunun dışındaki her özlenenin dışa vurumu aslında asıl özlediğine olan hasreti ifade etmek içindir. 16.11.1997
Recep AkılKayıt Tarihi : 3.4.2016 23:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!