ertesi ğün Halil Emmi geldi yanıma
halamın gocası ya
epeili bi susdu, neçeden sonura
başladı gonuşmaya
“-yeğen eyi yanı kendin bili emme
deyceklerimi de yabana atma
bizler sizler gadak her şeyi bilemeyiz
üş gün de olsa mekdebe getdiniz
helbet bizden taha eyi bilisiniz
ne de olsa cahıl gelmiş
cahıl galmışıyız
öyle de gediyoz
yalınız sen beni, dinle
gel bu zevdadan vazgeş
neye dersen,
davıl bile “dengi-dengine” demiş
o ğız tahsıllı sen değilsin
o şerli sen köylüsün
o mamir çocu(ğu) sen ileşbersin
biliyon hoşuna getmeycek emme
bana darıl, gücen, “kıyası olma” de
ne dersen de emme
gel bu zevdadan vaz geş
neye dersen olur ya bu iş olusa
sen daha fazla gahredersin
valla bak,…
ha gerşi anan değilin,
boban değilin emme
senin bobayın da
benim çocuklarımın üstünde
çoğ eyinniği var,
çoğ eyinniğini gördük,
kör gelmeyen
onun uçu biri isdediğinde de
seğirtdik bobana,
dünürcülüg edilceğinde de
seğirtdik,
ne de olsa onunda canından
bizi kötünnüğümüzü isdeycek değil ya
ha gerçi böğün o muhabbetimiz yoğ emme
esigiyi unudup daa
köprü olsa üsdünden geşmen
de(h) ! onu deycen
sen zürefanın zevdasını bilimin
senin ki aynı mitli, valla
bak hinci
“senin gibi,
maymunun biri
olcak ya zürefaya havas olmuş
gel zaman ged zaman, zevdasından
bi deri, bi kemik galmış
yemeden işmeden kesilmiş
bağrını döğüp duruyomuş,
aynı senin hesap
zürefanın da durumdan,
durumun vehametinden
habarı yoğumuş
neye dersen,
aynı senin hesap,
ayrı dünyaların mahluğu
zürefada boy-pos, endam
ona keza
attığını eğilip almayo,
dönüp ardına bakmayo,
yediği öğünde,
yemediği ardında
maymuna gelince
tingoza bişiy,
sencileyin
üstünde yok,
altında yok dedikleyin
başlamış senin maymun,
eşe dosda,
hısım akrabaya
emmiye dayıya
“-siz bey gibi yaşayonuz
benim derdime
aldırış edeniz yok”
deye söylenipdarılmaya
kimsede o dallara basmayo
neden
olcak şey değil
gene böyle bi ğün,
her zamankı ğibi
senin maymun dınılamaya başlayınca
“-siz garınızın goynunda
ıscacık yatıyonuz
ben….”
ordan bi piri fani
“-gakın len” demiş
“-gakın günah bizden getsin”
çalmışlar zürefanın gapısını
demişler durum böyle-böyle
“bizim çıplak maymun
sana havas”
“zürefa deyo
başga bişiy demeyo”
“bi deri bi kemik galdı”
“ince hasdalıklara gardı”
“yemeyo-işmeyo”
“döğüünüyo”
“sayıklayo”
“zürefa da zürefa deyo
başga bişiy demeyo”
olcak ya
zürafa “tamam” deyoru,
kırk gün, kırk gece misali düğün ediyollar
yeyollar içiyollar
zürafayınan maymun gelin-güye oluyollar
aradan bi ay geçiyo
senin maymundan habar yok,
“ee olur” deyollar
iki ay geçiyo
maymun ortalıkda yok
“tabi” deyollar
“buldu zürafa gibi garıyı”
falan filan
alt(ı) ay geçiyo
etirafdan yau o(ğ) lanın başına bişiy gelmesin
biz de cicim ayları yaşadık da,
bu bu ğadar sürmez
çalıyollar yeni evlilerin gapısını
zürafa açıyoru gapıyı
buyur eiyo bunarı
içeri giriyollar bi bakıyolları kı
senin maymun esgisinden beş beter
“ulen” deyollar “bu ne hal”
garı dışarı çıkınca
maymun
“zürafayınan evli bi maymunun halını
düşünşeniz ya bi
bi aşşa bi yokara
bi aşşa bi yokarı”
bu adam ne deyoru yau..
İbrahim ÇelikliKayıt Tarihi : 14.8.2007 10:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
hayat özlem fiyaskosu ile bitmiyor devam edecek elbette dinle ................

TÜM YORUMLAR (1)