Mimarlık eğitimi aldı. Kendiliğindenlik kavramının doğa- mekan ilişkisindeki etkisi üzerine doktora tezini tamamladı.
Doğayla uyumlu yapılaşma üzerine yoğunlaştı. Konuyla ilgili bir derginin kurucu ekibinde rol aldı, yayın yönetmenliğini üstlendi. İnsanın kenti, kentin insanı her yeni gün yenidenşekillendirmesiyle ilgilenir. İnsanın mekanla ve kentle etkileşiminde bütünleşik yaklaşımın önemine inanır, içselleşmesi ve yaygınlaşması için çalışır.
istanbul’u sevmek, ana rahmini sevmek gibi
başka çaren yok
kimse sevmesin diye yüzüne kömür karası da sürsen
sen modernite
sen kapitalizm
başka çarem yok,,
İstanbul yatıştırıyor
sokaklarında,çıkmazlarında, boğazda
dizlerine yatırıp bitlerimi ayıklayan bişeyler var
şehirde görünmem ben, şehir benim evim
doğa gibi olmayı öğretecek misin
kollarıma sarmaşıklar dolayıp
kafama gül eksek,,
kuş evlerinin gidişiyle başladı herşey
sonra bahçeler bitti
şimdilerde balkonlar bir sığımlık kaldı bak,
-sophie’nin seçimi gibi
yatak sığmayan bir yatak odası ya da balkon dediler
biz yatağı seçtik
ne sen o adamsın
ne ben o kadın
bilmem hala dansediyor muyuz akşamları
insanlardan hoşlanıyorum diyemem
sadece hoşlandıklarımdan hoşlanıyorum
herkes kendini bir çaresizliğe mahkum eder
bağlar kendini tam göbeğinden
sevgili çaresizliğine
bu değişken iklimde şarttır belki de
yoksa uçar insan
boğaz’a bakan gözleri İstanbul’lu martının
daha mı mavi parlar
thames’a bakan gri gözlü martıdan
ölçtürmeyeceğim artık ne yediğimi, ne içtiğimi,
kaç cıvata değiştirdiğimi
veri yok artık
temizim,
stratejisizim
dalgametreyle ölçeceğim artık zamanı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!