özlem, adı konmamış bir masal sanki
geçmişte kalmış ve hiç yaşanmamış
ama hiç unutulmamış, hep hatırlanmış
ağlamaklı bir kadının dilinden dökülen bir ağıt
bir savaş tutsağının yitik hayalleri sanki
ah seni özlemek güneş damlası
imkansız bir duanın kabulünü beklemek gibi
yalvar yakar ağlamaklı gözlerim
seni ateşin rüzgarı beklediği gibi özlerim
hadi gel de alevlensin yüreğim
gelmeyeceksin biliyorum
beklemeyeceksin de ebedi
hadi söndürün tüm ışıkları
güneşi, ayı, yıldızları çekin başımdan
ben sadece karanlıkta gidebilirim
yollar birbirine karıştığında
dağlar karşıma dikildiğinde
var olmak için savaşırım bir de
terkedilmiş bir vatan gibi kaldığımda
ağlamasın diye ardımdan insanlar
kimsem kalmadığında açar da kapıları
gecenin en koyu vaktinde düşerim yollara
hasret, gurbete dökülen alev taşları olur
ben o taşlar da yürür de giderim
ayaklarım yanmasın, canımın acısı dinsin diye
her alev damlasına bir gözyaşı dökerim…
Kayıt Tarihi : 21.1.2009 20:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!