Sevecenliğine küfrettiğim bir özlem var.
Gece yarılarında üşüşen kapıya,
tekme tokat dayanan bir özlem.
Hangi yastık huzur verirdi ki yalnızlıkta?
Hangi yorgan sarardı üşümüşlüğünde yüreği?
Şimdi bir elde kahvem,
bir elimde kalemim.
Vakit gece yarısı ve hasret denen ucube yine kapısında gönlümün.
Tükeniyor zamanı be ömrümün.
En kokuşmuş uykusuzluklarla,
en karanlık sokaklara dalar gibi yorgun ve belki de solgun beden.
Gözler kan çanağı olsa kaç yazar ki aklımda kanayan onca hatıra, onca fotoğraf..
Bastığım yeri bile bilemezken, nasıl olur da acırdı ayaklarım?
Özlemin yorgunluğuna saydım.
Sövüp durdum afacanlığına hasretin.
Duymayan kulaklarını çektim sevgilinin duvara yansıyan hayalindeki.
Hasret kaldım gözlerinin rengine ah diyor yine Müzeyyen.
Sus be kadın.
Sus be artık.
(E.F.)
Esma Furat 2Kayıt Tarihi : 28.6.2018 15:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!