bi ğün ebem ıramatlıg;
söğeye dutunalak
yanıma ğeldi
eliynen sırtımı sıvazladı
sol eliynen dizimi dutdu
sağ elini de sırtıma go(y) du
“-endeki yüzünü sıdırıp durma
kaşıma yarayı çıban edersin demişler
yüzün çiçek bozuğuna döner sonura
evlendinmiydi geçer
marağ etme”
dedi.
böğün kü ğibi aklımdadır
ıramatlık yüzümü avışladı, derin derin
yüzümü gözümü seyretdi
soluklandı bekledi
“-ah.. ah” dedi
“-Allah kimseye evlat acısı vermesin
çekmeyenler bilmez evlad acısını
derdini hiş kimselere deyemedi
yavrım!
hiş adını bile anmadı kimsenin yanında
emmin ıramatlık varıdı da!
senin ad aldığın gari
garazevdalara yandı ay yavrım
“-sevipde bi ğızı alamazsan
adını yadellere destan eyleme”
deye türkü söyler dururdu
o söylerdi
benim burnumun dire(ği) sızılardı
gözlerimden siğim-siğim yaş boşanırıdı
ahım-şahım bişiy olsa hadi bi-ta
değilidi valla,
o zamannar da anası ğibi
usdurası içinde nekbetin tekiydi
emme gönül bu;
ota da gonaaar,
bokada!
emme geldi-ğeşdi
emme Allahı var
kimsenin adını yavız etmedi,
ağa adam ğız vermez çobana
kimselere demedi
emme ben biliyodum
ana yüreği bilme(z) mi
garağuzum!
içine ata ata dertlere ğardı
ağa ğızının umurunda mı
o gelini gördüm müy dü hala
boğazım sıkılıyomuş ğibi
nefesim daralı(r)
gerşi onun da....
çoluk-çocu(ğu) file olmadı
emme!
bana ne
beniki benden getdikden sonura ne fayda
geri getiri mi garaguzumu
ilk yoklamaya sediyeynen götürdük şubeye
akrenneri esgercili(ği) işledi geldi de
ben daha gara yazmamı çıkarmadım
hala daha düğünner de bile
eller ğibi şenlenemen
oynayıp-galgıyaman
üş ğün sonura unuduldu
“-ince hasdalık”dan deyividiler
anası unudabildi mi bakalaım
ataş düşdü(ğü) yeri yakar
bilen mi var
yemeden işmeden kesil di de
beylerin gonaklarına taraf
gözleri dönü-dönüvüdüğünde
içimde bi alaf
“-Ğözel Irapbın sen bilin gari
sen bilin” dedim
“-ne yanı hayırlıysa
nası bilisen gari” dedim!
dedim emme
........!
kim bili dovam gabil oldu da böyle oldu
kim bili yazgısı buyudu
bilemecen gari
orasını Allah bili
ğözel Alla(hı) m bili bili işler
her şey de bi hayır vardır
demişler
en sonunda garağuzum
ğözlerimin önünde eridi getdi
hemi de nası
ğünden-ğüne
dakgası-dakgasına uymadan
günahı obal(ı) boynuna
barabar çobannıg etdiği Hebiboğlu önsıra
“-oğlum onnar ağa-bey
çobana-yabana ğız vermezler
alıp gaşsan
bobayın zaten ileç dutar yeri yok
Allah m(a) hafaza anana filen eziyet ederler
ğızgardaşını güce ğörüler
onnarın her cihetde köpee bulunu
dağ başına budayvırılar ganadını-golunu
sen yol bilmen yolak bilmezsin taha
üç adım atmadan yakalanısın
“Gövcelli’ye varı,
Aydına geldim sanı(r) sın ”
böyle deyon emme
ğızın gönlü sende mi bilmeyon
olsa ne yazar
böğün sana ırazı geli
yarın bobasının evindeki ıratlığı arar
bir olur, iki olur
üçüncü de bok olur
eliyin tersini bi vurusun
ayıkla gari pirinciyin daşını
sen gel bu sevdadan vazgeş
gonu-gonşu da,
köyde başga ğız mı yok”
“-Allah bili ya o da kendi gızını
gascan deye haralda
çalıya daş atıyomuş anlaşıldı ğari
sankı ğaraguzum ağa ğızından
başkasına bakıyomuş ğibi
o marağınan zaten
ne yedi, ne işdi
ne de bi başga tarafa bagdı
ana yüreği dayanır mı,
dayandım;
“ölsün de gurtulsun yavrım”
bu dert irezil eder bunu
ölmez sağ olusam ömrümün yettiği yere ğadar
bakarın gurda-ğuşa irezil etmen emme
yarına çıkcamıza Allah Kerim
hemi de ağa ğızını verse de
ğaraguzumdan hayır gelmez gari
gözel ırapbım ele-ğüne irezil etme
al tez elden amanetini”
deye dova etdim
bi ana evladı ölsün deye dova eder mi
ediyo işde”
……..
“-onun uçu,
neye mal olusa-olsun
dikil karşısına
olusa-olu(r)
olmazsa gam yemezsin
ben elimden geleni
ardıma gomadım dersin”
……….
“-yeter ki dertlere garma yavrım
anca kendine edersin
el gızının uruhu bile duymaz
yazık olu, sana yazık,
anana-bobana yazzık
zati ba(ğ) rım yanık
bi de senin ardından yanmayayın
sana ağıt etmeyen
Allah bana bi da bu acıyı yaşatmasın
ölürün hakkımı halal etmen
sana ğız mı yok len
ha gapbiicik
Allah hiş bi ğulunu tek yaratmamış
onun uçu gereğirse ğaçır
emme elden ğaçırma
ğereğirse
bobanınan ben gonuşayın
hiş umudum yok emme ..........”
ebemi Allah gonuşduruyo belli
hadi hayırlısı,
olmaycak bile bi iş
yönedine gedmeye durdu muydu
geder de geder gari
emme…gelgelelim
bi tersine geddimiydi
yönedine döndürmenin
imkanı var mı
ı-ıhhn
o hesap;
gara zevda böyle bişiy iştehecik..
Kelimeler/darb-ı meseller
sıdırmak: sıkarak içindeki sıvıyı çıkarmak
bir daha
nekbet: kötü kaderli, talihsiz, marazlı, güçsüz, hayatdan vazgeçmiş, elinden bir şey gelmez, pasaklı
yazgı: alın yazısı, kader
vebal:günah, vicdani sorumluluk anlamında
önsıra: önü sıra, önünden, yol gösterme, aklına getirme, vesile olma
ileç dutar (ilaç tutar) yeri olmaması: ilaç fayda etmeyecek derecede takatsız, zavallı, güçsüz, perişan anlamında
güce görmek: tecavüz, ırza geçmek
Gökçeali (komşu köy) bir ova köyü olduğundan, düz arazi ve ekili alanı gören hayalinde Aydın Ovası olduğuna vehmedermiş, o yıllarda Aydın Ovasına çalışmaya gidenler olduğundan bazıları kendini Aydına geldim zannedermiş.
Kayıt Tarihi : 4.3.2007 18:48:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İbrahim Çelikli](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/03/04/ozlem-3-ilk-ask-ebem.jpg)
kaşıma yarayı çıban edersin demişler
yüzün çiçek bozuğuna döner sonura
evlendinmiydi geçer
marağ etme”
dedi.
bir halk hikayecisinden bir şiir daha....yerel ağız....ve çok güzel........saygılar
çok güzel inşaallah devam ediyordur
TÜM YORUMLAR (5)