Kısa kumral saçlarını, gözlerini kısa kısa gülüşünü,
Güldüğünde gamzelerini.
Her cümlenin ardından anlatabildim mi demeni,
Anlatıncaya kadar ki sabrını özledim.
Teninin papatya kokusunu,
Saçının her iki tarafına tutturduğun uğur böcekli tokalarını,
Haksızken susmanı, özür dilemeni,
Uslansana, acım benim, dinlenip dursana artık.
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık
Devamını Oku
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık