Çıkmaz bakışlardan düştüm uzağa
Gözümün kirpiğe yabancısıyım
Sesimden sesine var mı aşina
İlk yolculukların son hancısıyım
Utangaç bir dile mülteci küfür
Nasıl yakışmışsa dudaklarıma
Gözlerindeki bükülmez mühür
O yıllardan kalmış bana hatıra
Gecenin saçına sığınan yağmur
Öyle ıslatırken mısralarımı
Haydi sen de şimdi bir türkü çağır
Sızlatsın kapanmış yaralarımı
Ne çok tanıdık çık ne bir yabancı
Geçerken şöyle bir uğradım dersin
Depreşirse bendeki bilinmez sancı
Ardına bakmadan çekip gidersin
Güneşin közünü senden bilsem de
Ocağı örselenmiş bir kül gibisin
Ben sana bin kere bahar desem de
Ağustos yetimi eylül gibisin....
eylül,2bin14,sandıklı
Kayıt Tarihi : 9.9.2014 01:23:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
dilerim ruhunda güz olup kalsın
her aşk yüreğinde kül olup yansın
saçlarıma düşen aklar gibisin
Öyle ıslatırken mısralarımı
Haydi sen de şimdi bir türkü çağır"
Közlenmiş bir şiir, iç yakan türden...
Yüreğiniz dert görmesin Keziban hanım.
Sevgi ve saygılarımı sunuyorum
Sızlatsın kapanmış yaralarımı
çakıl taşı topladıysanız beni anlarsınız en güzeli en sonda bulduğunuzdur her zaman.
tebrikler
teşekkürler.
Bence..cok sevdim..
TÜM YORUMLAR (8)