Hala alışmadım bu yalan dünyaya
Çigdemi çiçegi peteği balı özledim
Bazen traktörle bazen tabanyayla
Pöyrege gittiğim uzun yolu özledim
Ala şafak abam kalkar hazır ayakta
Bazlamalar pişer saçlı tandır oçakta
Kimi çayırda kimi bag bahçe koyukta
Çobanın güttüğü malı sıgırı özledim
Çalışın dağlarında papatya menekşe
Çocuklukta kaldı gitti doyulmaz neşe
Oynadık sokaklarda kardeş kardeşe
Yemyeşil çağlalı kayısı dalını özledim
Topraktır çiftçinin tek derdi dermanı
Ya nasip diyerek vururlardı O tırpanı
Dedemin sabırla bekledigi rızık zamanı
Harmanda düveri sürmeyi ah özledim
Yurtlak denen yeşil mevkinin özünde
Kara demlik tüterdi hep tezek közünde
Anamın şükürle parlayan yeşil gözünde
Sofraya serdiği çulu ile hasırını özledim
Sessizce kar yağar bizim köyün vadiye
Mevla’dan bizlere sanki beyaz hediye
Çocuklar kayıp da düşmesinler diye
Buza döktükleri simsiyah külü özledim
Tertemiz sayfaya yazardik biz yazı
Bazen sevinç taşır bazense ince sızı
Postacı bekler oldu onca erkeği kızı
Zarfın üstünde yapışan pulu özledim
Nice sırlar doldu taştı aşk bâdesinde
Yurdun destan dolu her beldesinde
Uzun kış gecesi köyün O kahvesinde
Aşırın anlattıgı onca masalları özledim
Sevgiyle sabırla ilmeği kilime atar
Anadır ocağa helali bereketi katar
Evladı gönlünde-ki tahtinda tutar
Kınalı nasırlı O mubarek eli özledim
Ustalar evleri kerpiçle balçıkla örer
Sabreden yürekler murada duy erer
Ocağa gelenler elbetle edeple girer
Tahta kapıdaki bekleyen dili özledim
Köyünün kültürünü unutma aman
Vatan sevgisinin bilki kaynağı iman
Fani saltanata dünyada erdiği zaman
Özünden kopmayan kulları özledim
Orhan Sönmez
Kayıt Tarihi : 28.3.2020 15:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!