Vazgeçtim geceyi üzerime örtmekten,
Yıldızları sayıp toplamaktan,
Hatta çarpıp çıkartmaktan,
Ayla yatıp kalmaktan da vazgeçtim.
Günleri de saymıyorum artık
Haftalar ne çabuk gelip geçiyor.
Kaç yaşıma girdiğimi de karıştırıyorum
Bazen bir yıl eksik bazen bir fazla.
Eskisi gibi özlemiyorum artık sonbaharı.
Savrulan yapraklar gözüme ilişmiyor
Rüzgârın asiliği de umurumda değil!
Bulutlara da bakmıyorum eskisi gibi,
Nasıl olsa sözüm geçmezdi.
Aklıma geldi birden, kalemlerim, ah! Kalemlerim.
El sallayarak onları da yolcu ettim.
Biri hariç “Kurşun!” olanı
“O!” Hep cebimde belki en son çare.
Hatırı sayılır acılar kaldı yüreğimde.
Biliyor musun? Onlar bile acıtmıyor artık canımı!
Kopyalanmış gibi her şey,
Asılları yırtılmış yüzlerde garip bir maske!
Sen! Hatırlamazsın, ben! Çok iyi bilirim…
Akşamları çok erken çökerdi içime.
Gözlerim bavulsuz bir yolcu gibi,
Yuvasından çıkar ince uzun yollara düşerdi avare.
Ama şu kapı! Var ya şu kapı!
Açılsa şu kapı!
Tüm haşmetiyle gıcırtılı,
Ve sormadan bana,
Dese; “Ben” geldim,
Gençliğimin buruk hatırası!
Ne derim ki, bilmem şaşkınlığımda,
Seni çok özledim!
Seni çok seviyorum dan başka.
Kayıt Tarihi : 30.8.2018 07:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!