İçime çekerim,canımın içine
Soluduğum kadar seni
Bir nefes alır ciğerlerim derince
Alırda vermek istemez,o kehribar kokundan....
Özlemimsin.....
Yaşamayı beklediğim baharımsın sen benim
Kulağım derin şarkısındayken yeşilin
Püfür püfür,cemre cemre ısınan toprağında yanağım
Gariptir; nazlı bir duman tüter semalarında bu sabah, rahmetçesine
Gül´mü yanmış nedir? avlusunda sofyanın
Ve aya nispet ırağındada olsam
Kubbesi yörüngesidir yüreğimin
Ve parıldayandır,gözlerimi alamayıp düşlerime sakladığım...
Muhtacınım ben senin, can alıcıyım kül kanatlarımla
Avucunu doldurmaz bir güvercin yavrusuyum
Kanat çırpışlarının acemisi,ve sen annem gibisin
Güler yüzlü, sımsıcak, fedakar,sofrasına oturduğum
Annem gibisin, ellerini öpüp alnıma kondurduğum
Ne zaman düşlesem seni,deniz oluveririm bir anda
Deniz ki, mavinin semadan çaldığı ne varsa
Ve bütünüyle ıslak bir mahallenin bir birine dost sakinleridir
Balıkçı tekneleri,martılar,vapur düdüğü ve gözlerimi yaka yaka yakamoz......
Suskun kalsam ne zaman, sitemkar ve üzgün
Boğazımdan gıdıklar yunus balıkları,haylazmı haylaz
Birde yutkunursam,o vakit ağlamışımdır aslında
Dalgalar sarayburnuna hırçın vurduğu zaman....
Sırdaşınım ben senin
Gizimde durur bütün bildiklerim,sana dair
Anlatsam deli derler,gülerler
Hem ben söylemem ki aşk`ı ilan olduğunu
Galata kuleden esen rüzgarın,kız kulesine doğru
Göstermemki, hüzün giyer çamlıca yeşil örtüsünü atıp
Her gece alem uykuya kapanırken; haddimmidir?
Fedainim ben senin
Göğsümü gerer dururum
Korkusuz bir muhafız edasında
Sonra surlara bürünürüm kollarımı açıp
Direnik,yıkılmaz, kahraman bakışlı
Kimi zaman sürünürüm
Sırtımda kılıç yarası kırmızı bir velvele ve dizlerim paramparça
Sürünürüm,EYÜP SULTAN turar ellerimdan, kaldırır feth`in arzusuyla
Sonra okşar kıvırcık saçlarımdan
Muradına ermişliği ile FATİH, bir baba tadında
Hayranınım ben senin
Daha halen kaldığım bir yerler sisli geçmişinde
İçinde olduğumu düşlediğim eski zamanlar
Oy benim zamanı zamana bağlayan bend´im
Ne olurdu yeniden eskiden olsan
Dedemin bir zamanlar diye başlayıp anlattığı gibi
Ve ben fes giyip kundura taklatsam
Yokuşlu taş sokaklarında
Mecidiye şaklatsam parmaklarımın arasında
Sonra bir dilberle selamlaşsam
Taş eşikli,ahşap balkonlu evlerin önünden geçerken
Ne olurdu aşkı birde senin gibi yaşasam
Tiryakinim ben senin
Can tütünü sararım gül yapraklarına gülhanede her akşam
Dertlenirim olur olmaz,gazel gazel, ağıt ağıt
Dertlenirim dem tutar yüreğimde hasretin...
Şimdi ağlamaklıyım, benide al kollarına canım şehir
Alda, küçücük bir taş olayım yüreğinin sahilinde
Ben seninle bahar değil bir son bahar kış olayım
Yeterki beni senden mahrum etme ıstanbul....
Adaklar adarım,kırmızı çaputlu dilekler
Özledigim kadar sana
Geri gelsin diye o cenneten çaldıgın günlerin
Can sanadır, gözümdeki yaş sanadır,düş sana düşüm istanbul.......
Kayıt Tarihi : 18.4.2006 15:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İzzet Çakır](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/18/ozledigim-kadar-dusledigim-gibi-istanbul.jpg)
Sevgilerimle.Aydin Baba.
TÜM YORUMLAR (2)