Çamurlu,dolambaçlı sokaklardan
Geçip,tanımadığım bir caddeye çıkıyorum.
Ayaklarım yalınayak
Üstüm başım yırtık, pırtık
Caddeler bomboş hava bulanık
Trafik yok seçim günü gibi el ayak çekilmiş
Deniz tarafından gelen rüzgar serin serin okşuyor yüzümü
Ses seda yok İstanbul suspus
Ürperiyorum rüzgar mı
Sessizlik mi yapayalnızlık mı
Ürperten
Karşıdan biri geliyor
Tıpkı o seviniyorum
O diye mi yalnızlıktan sessizlikten ıssızlıktan
Bu korkutan belirsizlikten
Kurtulacağım diye mi seviniyorum
O değilmiş gelip yanımdan geçiyor
Ama kokusunu bırakıyor ardında
Kokusu aynı aynı onun gibi kokuyor
Gidip sarılasım geliyor elin adamına
Arkamı dönüp bakıyorum
Gitmiş gitmiş mi hayal mi gördüm
Bu kez ellerinde bayraklarla mini miniler
Küçük bir gurup belli ki bir sınıf başlarında öğretmenleri
Öğretmen sırık gipi ipince genç bir kadın
Gözlerinde kalın camlı gözlükler
Anneme benziyor biraz benim ilk öğretmenim anneme
Mevsim ne kış ne yaz
İstanbul'da bir yağmurlu gün sonrası
23-Kasım-2008-Ankara
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 23.11.2008 13:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Özlediğim hangisi? diye soruyorum kendime,muhtemelen İstanbul diyorum öyle çok özlenen şey var ki saymakla bitmez aile,gençlik yakın, uzak akrabalar,ve bütün uzaktakiler.Elimizdekilerin kıymetini,an,ın kıymetini bilmiyor ve böyle özlemle,hasret ateşiyle yanıyoruz,şiirler bir nebze olsun derman oluyor gibi kapanmayan görünmez yaralara.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!