Merhaba
yaşam;
tekrarlanamıyacak,
ihmale gelmiyecek kadar ciddi,
uğruna kavga edilecek kadar çetin,
aşk kadar cüratkar,
idealler uğruna çıkılması gereken uzun bir yol,
ölünecek kadar onurlu,
yaşanılacak kadar cesur olunası…
Kimi zaman,
kalabalıklarda yok olan
kimi zaman,
bir dizede yüzyıllara varan uzun soluklu serüven…
Benimkisi 1964`de Anadoluda (Kars) başlayan,
nerede nasıl son bulacağı belli olmayan
bir serüven yolculuğudur
iletisim;
Bugün, sana yazmayı ne çok istedim bir bilsen
Sesini duymayı, gözlerinin güleç dalgalarında sarsılmayı
Ne çok isterdim, gökkuşağı`nın altından geçmeyi
Bir rüzgâr esti ki;
Dostların selamı yüklü.
Bir yağmur yağdı ki;
Gözyaşlarım saklı.
Bir yola düştük ki;
Ayrılık, ayrılık, ayrılık.
....... M. Göktepe`nin anısına
Bir çocuk büyüdü
Varoş`ların da şehr-i Istanbul`un
Kinseler bilmeyecek,
görüp anlamayacak!
Ayrılırken bıraktığın
Mülteci hüznüyle yitikler peşinde
/olanlar:
yitimleriniz peşinizden gelendir.
Aylardır hasretim
/varlığına…
dalıp giden gözlerinin
derinliğinde
sıcaklığında yüreğinin
varmak sabaha.
Nice gecelerden
Nice şafaklara dönerken gün
Şafaklardan gelenlere
merhaba
Ve
Gidenlere şafaklara
Bir sabahın iz düşümü
Gölgelerin aldatan görüntüsüne
…………………………/kanma
Işıktır onların ruhu…
Kendi külünden alevlenip
Sızlanmadan düşerdi yollara.
Ilık seher yel`leriyle,
dost şiirlerin çok güzel yüregine saglık