Işık almayan penceresiz karanlık bir odada
yaşadım ben seni...
baş yarmayan taşta
can almayan kurşunda
takılmayan zincirde
bomboş bir zindanda yaşadım ben seni
hatırımda kalan
sadece sana söylenmekte geç kalınmış
veya söylenmemiş birkaç yüzbin söz...
aklımda kalan
not defterime karaladığım
ama sana asla söyleyemediğim
Bugün üstüme kokunu sıktım, yalnızlık uçup gitti.
Sen benim arkama üç kez bakmışlığım
Sen gün yüzü görmeden uyumuşluğum
Sen alın terim.
Sen uzun yollar boyunca yürümüşlüğüm.
Sen ağlamışlığım.
Bir avuç nefret yerine,barışı ikram edebilmeli düşman bildiğine.
Evladım güvende deyip,başını yastığına rahat koyabilmeli bir anne.
Mayın yerine sevgi döşemeyi akıl edebilmeli...
Frenlememeli,son sürat devam edebilmeli barışa. Alınan yolun(medeniyetin) , hızla doğru orantılı olduğunu anlayabilmeli...Gözümü kırpmadan vurdum demek yerine,gözümü kırparak da sevebilirim diyebilmeli bir insan. Geç kalmamalı sevginin öğrenilir bir şey olduğunu anlamakta...Barıştan da nasibini alabilmeli,savaştan olduğu kadar. Ama barış; güvercinle değil,insanla anılabilmeli önce...
Yaşanmaya değer anılar biriktirmeli insan
Zamanın içinde süzülmeli geçmişi ve geleceği bir kenara bırakarak
Ufak tefek detayları aklından geçirmeden Yaşanmaya değer anılar biriktirmeli insan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!