Bembeyaz Saçlarının kıvrımlarında. yosun dolusu keder. gözlerinde hüzün yağmurları birden irkildi
hıçkırarak titreyen ellerini oğuşturdu bir köşede
hiç bir teselli cümlesini işitmiyordu sanki
ayakta zor duruyordu dile kolay tam altmışbeş yıl bir yastıkta geçip giden . hayat arkadaşını ebediyete uğurluyordu
bir bir geçiyordu aklında yaşanmışlıklar. yüz yıl geçse doyarmıydı ? bilmem.. ama. ben uzaklardan izliyordum ebedi bir aşkında mümkün olduğunu tüm benliğimle hissederek..
Yüreğinde tut beni aklına sok ansızın hatırla.
ansızın unut bırak, geceye hüznümü
yokluğumu sar, koynuna kapat gözlerini bana uyu bana uyan ...
Bak yine gece oldu yar karanlık bastı bu şehri" uykularım bölük pörçük, paramparça.
bir bahçe şemsiyesinin altında yağmuru seyrediyorum
üzerime sen diye bir kefen giymişimde toprak atmayı unutmuşlar hissi var yağan her damlada sel baskınlarını arttırıyor özlemlerin su alıyor kalbimin rıhtımları fırtınıya tutulmuş bir martı edasında arıyorum avuçlarını yüreğime sen diye bir kelepçe takmışlar baştan sona müebbet yemişim gözlerine " söyle kaç dilde yazayım hasretini" hangi şiir kaleme alırki yokluğunun acısını..
Önce gülüşlerimiz öldü. . Sonra hatıralarımız. ardından sen ve ben öldük. ne bir bıçak darbesiyle öldük. ne bir trafik kazasıyla. üstelik faili meçhul bir cinayetede. kurban gitmedik sessiz sessiz acı çekerek öldük. sen bensiz ben sensiz öldük ..!!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!