Geceler zindan olur bana,uykular haram
Doğmaz güneş,tutsak kalır sabahlarım
Günahlarıma karşı,mahpustur sevaplarım
Muhtacım sana,gitme bende kal sultanım
Düşlerde kalır yüzün,düğümlenir sözlerim
Ey gönül,seni yaralayıp kanatandır bu ferman
Seni arzulamayan gönle uğrama hiçbir zaman
Irak diyarlardan gelir,şu hazin Ney sesi
Her duyduğunda bu sesi,kahrolman neyin nesi
Halini bilen mi var,olmaz kapını çalan
Sen ki sevgili nuruyla aydınlatılan nur
Emsali yoktur taşıdığın sırdan öte sır
Zeytin ağacına Roza'nın gölgesi vurur
Allah korkusu bu bir ömür içinde durur
İnan ey şair Roza bizlere hatırandır
I. Bent
"Karanlığı yüreklere gark olmuş
varoş ülkelerden geliyorum.
Her iki adımda bir kaldırım taşlarını sayıyor,
geceleri hummalı düşüncelere dalıyorum.
Ebruli,kaldırımda açan çiçek
Bir bakış,bir eda,bir kelam onda
Kalbin atışında o keskin bıçak
Hayali canlanır yaş kaldırımda
Ebruli,kaldırımda açan çiçek
I
Karartma güller biter
Yankılanır doğum sancılarıyla şehir
Duvaklı gelin yalın ayak ortalığa
Gelincikler toprağa ansa düşer
Şu buluta bakın, şu erkan-ı sefil buluta
Ufka aşikâr zincir vuran, çetrefilli muamma
Neyin nesi bu karmaşa, bütün bu olanlar?
Arşa yükselen tekbire inat, kim bu gelenler?
Bankta oturan bir adam
Adam hüzünlü
Tepede kocaman bir gökyüzü
Bir şeyler fısıldıyor kulağına
Adamın boynunda bir künye
Bekleyişiniz eş değer değildir yalnızlığınızla
Bekleyişiniz o kadar yalnız ki
Yalnızlık bile bekler bekleyişinizi
Bizim buralara kar yağar şehla
Hep yağar, çokça yağar, durmadan yağar
Bazen bir ömür kadar kısa
Bazen senin aşkın kadar yıllar alır çiseleyişi
Dedim ya şehla, bizim buralara kar yağar
Sıcak bir tebessüm kadar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!