Ey zaman, ey dünya! Ansızın, yine kiralık tabancalar atşlendi
Acıyla yontulan, sırılsıklam birçok ah var içimde
Bir kaç yıldız akıyor
Öfke dolu karanlığın
Rahmine
Gece yarısı
Köhne bulutlardan biraz öte, Kısır Dağın üstüne
Nice faşistlere, sömürenlere korku salan
Ekilen
Solmayan ve solmayacak
Adına "devrim" denilen
Bakışları yıdız, yıldız parıldayan
İnsanları mert
İnsanları yiğit
Ve
Bir kısrak edasıyla
Dörtnala koşan
Baştanbaşa Mezopotamya'yı aşan
Hiç bir vakit hiç bir pisliğe bulaşmayan
Yaşamın
Sevdanın nehri
Fırat gibi mavi suları berrak
Ölüm gibi
Hırslı
Yakında tüm düşlerinin
Gerçeğe dönüşeceği
Yürekleri memleket kadar büyük, şahinlerin cirit atığı
Bombalan dağlarda, ovalarda devrim türküleri yakalayacak
Ve sabaha akan gün, kızıla bürünen şafak gibi
Ne yele
Ne rüzgâra
Nede vahşi borana
Boyun eğmeyen
Dimdik dallarıyla
Yüreğimi şenlendiren
Gözleri şafak, şafak bakan yâr bakışlı
Bir çiçek
Ve
Öyle güzel bir çiçek ki, bu çiçek
Şu darmaduman dünyada ilk defa
Adeta efsaneleşmiş
Nazlı
Bir sevda
Haksızlıklara meydan okuyan, zulmün zincirini parçalayan
Mazlumların yüklendiği
Amansız zülme karşı
Halkların
Kardeşliği için
Göğsünü siper eden
Yolları devrim yolu olan
Yoldaşların dilinden
Adına "özgürlük kavgası" denilen
Şu kavganın orta yerinde
Sol yanımda; benimle muhabbet eden
Kurda kuzu kaptırmayan! Özgürlük sevdalısı canlar dıyarında
Mehmet Çobanoğlu
11.05.2024
İstanbul
Kayıt Tarihi : 11.5.2024 14:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!