Ey uçsuz bucaksız gökyüzü,
Hürriyetin en yüce simgesi,
Kanat açmış kuşlar gibi süzülür,
Gönüllerde filizlenen bir umut gibi.
Ağaçların kökleri gibi derine iner,
Ama dalları hep güneşe uzanır.
Rüzgârda dans eden buğday tarlası,
Özgürlüğün sesini taşır dünyaya.
Bir nehir gibi coşar enginlerde,
Dağları delip geçer azimle.
Her damlası bir yaşam,
Her kıvrımı bir direniş.
Geceye meydan okuyan yıldızlar gibi,
Parlar özgürlük karanlığın içinde.
Her kıvılcımı bir güneşi müjdeler,
Her ateşi yüreklerde bir alevdir.
Zaman gibi akıp gider ama tükenmez,
Bir çiçeğin sabırla büyümesi gibi.
İnsanın özünde gizli bir hazine,
Kendi ışığını arayan bir inci.
Hüznü sonbahar yaprakları gibi döker,
Ama baharı hep geri getirir.
Sessiz bir göl gibi huzur verir,
Fırtınaya karşı duran bir gemi gibi direnir.
Ey özgürlük, kalemlerin en derin dizeleri,
Ruhun melodisi, yüreklerin ritmi.
Her nefesimizde sen varsın,
Her adımımızda bize rehbersin.
Uçsuz bucaksız diyarlarda bir haykırış,
"Ele geçmez!" diye yankılanır adın.
Sonsuzluk içinde kaybolan bir rüya,
Ama her uyanışta yeniden doğan bir gerçek.
Kayıt Tarihi : 12.12.2024 11:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!